Babasını iki yaşındayken
kaybetmişti Füsun. Evin en küçük ve biricik kızıydı. Abileri, annesi ve dayısıyla
yaşadığı evde tek kız olmasından sebep, kimse onun isteklerine “hayır” diyemezdi.
Babasının eksikliğini hissetmemesi
için “hayır” demeleri gereken konularda bile etrafında pervane olurlardı.
Okul hayatı boyunca da desteklenmişti.
Ödevlerini abileri yapmış hiçbir konuda zorlanmasına izin verilmemişti.
Ders çalışması gerektiğini bilirdi
fakat buna rağmen içindeki isteksizliğe anlam veremezdi.
Çünkü abileri, annesi ve dayısı hep arkasından yapamadığı şeyleri yapar ve ona
bırakmazlardı. Bu da onun marifetlenmesine engel olurdu. Yaşıtları yemek
yapmasını bilir, ev işlerinden de anlarlardı. Annesi ise ona evde ne yemek ne
de temizlik yaptırmıştı. Bir genç kızın bilmesi gerekenleri bilmiyordu. Yemek
yapmayı bilmeyen, temizlik yapmaktan anlamayan, ders çalışmakta zorlanan genç bir
kız olmuştu.
İnsanın Bu Hayatta Marifetli Olması İçin İhtiyaçlı Olması Gerekir
Hiç kimse ona kendi ihtiyacını kendisinin
gidermesi gerektiğini öğretmemişti.
Aynadaki kendine bakarken;
Neden? dedi,
Neden farklıyım?
Neden yaşıtlarımın çok rahat
yaptığı şeyleri yapamıyorum?
Ve neden isteklerim yerine
getirildiğinde mutlu olamıyorum?
‘’Ders çalışmam gerektiğini
biliyorum ama istemiyorum. Hiçbir şey yapmak istemiyorum.’’
Odasına şöyle bir baktı; son model
telefon, bilgisayar, kulaklık, hoparlör, Tv derken teknoloji marketi gibiydi. Giyinme
odası! ve ayakkabılarını görenler bu yaşta bu kadar eşyası olduğuna
inanamıyorlardı.
Sahip olması için ‘’Şunu istiyorum’’
demesi yeterliydi. O ister, evdekilerden biri de satın alırdı. Bedelini
ödemediği için de sürekli bir şeyler ister dururdu.
Kafasında oturmayan, anlam veremediği
bir şeyler vardı. Her istediği alınıyor ama yine de mutlu olamıyordu.
Arkadaşlarının ise her istediği olmuyordu ama onlar mutluydular.
“Demek ki mutlu olmanın istediklerimin yerine gelmesi ile alakası yok!” dedi yüksek sesle.
“Üniversite sınavını kazanamazsan
da üzülme kızım, özel üniversiteye gidersin. Olmadı yurt dışında okursun. Sen
nasıl istersen prensesim.” diyordu annesi.
Ailesi gibi hayat da ona böyle
davranacak mıydı?
Bir gün bu imkanlara sahip
olmadığında ya da kaybettiğinde hayatına aynı şekilde devam edebilecek miydi?
Öyle ya hayatın bize neler
getireceğini ya da neler götüreceğini bilmiyoruz.
Babasını 2 yaşındayken kaybetmesi
kimsenin hesap etmediği bir şeydi. Onun eksikliğini kapatmak için tüm aile canla başla çalışıyordu. Onun gözünden akan bir damla yaşına bile kıyamıyorlardı. Annesi, abileri Füsun ne zaman yanlış bir şey yapsa "Ama onun babası yok." diyerek hatalarını görmezden gelmişlerdi.
Aklına ‘’Baba özlemi ile büyüdüğüm için mi mutlu değilim? ‘’ diye bir soru geldi ve hemen ardından da cevabı; "Yoooo babası olan ama mutlu olmayan insanlar da var, annesi olmayan ama mutlu olan insanlar da var bu hayatta…Demek ki mutlu olmanın bir insanla da alakası yok.”
Mutluluğun Sahip Olduğumuz Şeylerle Alakası Olmadığına Neden İkna Olamıyoruz?
Peki mutlu olmak için ne gerekir?
Bir şeyler için mücadele etmek. Kişi bu mücadele sırasında da çözüm marifetli kazanır. Füsun, öğrenmesi gereken şeyin bu olduğunu ve bunun için çok çalışması gerektiğini anladığında ‘’Mutlu olmam için hem kendime hem de başkalarına fayda vermem gerekiyor. Bunu yapabilmek için de başkalarından beklemeden kendi işimi kendim halletmeye çalışmalıyım.‘’ diye düşündü.
Nereden başlayacağını bilmiyordu ama geldiği nokta ne kadar çok yol alacağının işaretiydi. İnsanın kendisini harekete geçirmesi işin en zor kısmıdır.
Duran arabayı iterek bir yerlere
götürmek çok zordur ama ilk hareketi verdikten sonra yön vermek kolaylaşır.
‘’O zaman daha önce yapmadığım
şeylerden başlayabilirim. Odamı toplayıp, çay demleyip sonra da çok sevdiğim
ama hep hazır aldığım havuçlu, cevizli keki yaparak.’’ dedi gülümseyerek.
“Bir şeyleri üretme fikri bile
insanı gülümsetebiliyorsa doğru yoldayım demektir…’’
İnsanın hem kendi hem de
etrafındakilerin ihtiyaçlarını karşılamak için yapması gereken de bu.
- Üretim de olmak…
- Bu üretim sırasında doğru bedelleri ödemek ve
- Sonunda marifet kazanmak.
Hadi hayırlısı…
İnsan gerçekten de kendi mutluluğuna aracı bulmak istiyor. "Şu olsaydı ben de mutlu olurdum" "Kardeşim öyle davrandığı için mutsuzum" oysa bunların hepsi insana külfet. Bekleyerek kimse çözüm bulamadı bu hayatta. O halde kendi hikayemizi yazmak için sorumluluk alma zamanı:)
YanıtlaSilHerkesin üreterek tüketmesi dileği ile... Elinize sağlık...
YanıtlaSilAslında iyi niyetle yaptığımız şeyler etrafınızdakilere nasıl zarar veriyor. İnsan çok şeye sahip olduğunda değil. Neye sahip olursa olsun ona emek vererek sahip olduğunda mutlu oluyor.
YanıtlaSilİnsan bedelsiz olunca bi çok şeyi kaybediyor bu hayatta..
YanıtlaSilçocuklara herşeyi vermek aslında onların bozulmasına sebep oluyor…
“Bir şeyleri üretme fikri bile insanı gülümsetebiliyorsa doğru yoldayım demektir…’’
YanıtlaSilUygulayabiliriz inşALLAH
Mutsuzluğunun sebebini arayanlar için çok güzel bir adres olmuş🎊
YanıtlaSilİnsanın en çok yanıldığı şey mutsuzluğunu ulaşamadığı isteklerine bağlaması… ve insan bu istekleri hiçbir şey yapmadan yerine gelmesini istiyor ancak eline geçince çok da hayal ettiği gibi olmuyor… tam onu anlatan bir yazı olmuş 👏🏼
YanıtlaSilBedel ödemek, herşeyin olduğu gibi mutluluğun da olmazsa olmazı🤗
YanıtlaSilHelal olsun
YanıtlaSilÇocuğun hayırları encok ailesinden Duyması onu güçlendiriyor hayırda hayr vardir
YanıtlaSilİnsanın kendi emekleriyle kazandığı gibisi yok, çok kıymetli bir yazı... Mutluluğun sırrını anlayan ve uygulayanlar bu hayatta neşeli... Aksi halde popüler kültürün de dediği gibi yaşamak çok zor olurdu...
YanıtlaSilBirisinin eksikliğini başka imkânlar vererek kapatmaya çalışıyoruz, doğru mu yanlış mı diye düşünmeden. Yapılanın hata olduğunun farkında bile olmadan ısrarla yapmaya devam ediyoruz. Kötülük yaptığımızın farkında olmadan...
YanıtlaSilHer yazıda insan kendinden bir şeyler buluyor… Emeklerinize sağlık :)
YanıtlaSilTebrikler güzel bir yazı, elinize emeğinize sağlık
YanıtlaSilNeye ihtiyacı olduğunu bilse ve yola çıksa insan yolun açıldığını görecek ve yolun sonunda hiç te başladığı gib biri olmadığını da.. Çünkü insanın ihtiyacı olan istediği şey, istediği kişi olmak için doğru hareketi başlatmak.
YanıtlaSilİnsan tüm istekleri gerçekleştiğinde mutlu olacağını zannediyor. Ama zannettiğinin aksine tükettikçe tatmin olmuyor. Daha da istekleri artıyor. Bu durumda daha çok mutsuz ediyor. Günümüzün en büyük problemlerinden birisi de bu değil mi?
YanıtlaSilNokta atışı tesbit ve dürbün misali hikaye ederek anlatım çok iyi olmuş.
YanıtlaSilMerve Ay.. Çocuklarımızı yrtiştirirken evetler içinde büyütüyoruz.. duymadıkları hayırlar ilerde büyüyor ve sonuç çok da hayırlı olmuyor maalesef.. gerçekçi ve düşündürücü bir yazı olmuş.. tşk ler
YanıtlaSilÜrettikçe hem kendine hem de etrafındakilere fayda sağlayarak, marifetleneceksin ☺️
YanıtlaSilHer insan tüketmek ister ama mutluluk, tatmin üretimde gizle farkında değil. Farkı sadece üreterek o hazzı tadanlar bilir. Ne güzel yazı emeöinize sağlık.
YanıtlaSilÜretimde olmak... dogru yerde dogru bedelleri odemek ve boylece de marifetlenmek... mutulugun kisa formulu gibi✨️
YanıtlaSilGüzel bir yazı tebrikler, başarılar
YanıtlaSilEmeğinize sağlık. Mutluluğu hep aldıklarımızda,sahip olduklarimizda ariyoruz. Sanki o şeye varmaz isem, mutlu olamaz mışım gibi..
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsınız olması gerekeni🌼
-Yooo..ile başlayan cümlenize bakar misiniz rica etsem🤚
Sahip oldukça, her şeye evet cevabını aldıkça mutlu olacağımızı sanıyoruz. Halbuki mutluluk bambaşka…
YanıtlaSilEksik kalan bedellerimizde biz de Füsun gibi olalım inşALLAH 🥰🤗
YanıtlaSilİhtiyaç karsilaya karsilaya marifetlenmek... En kıymetlisi...
YanıtlaSilTüketim insanı mutsuz ve tatminsiz yapar. Üretim ise mutlu..
YanıtlaSilİhtiyaçlarımız giderildikçe mutlu olacağımızı düşünüyoruz. İhtiyaçlarımız giderildikçe aslında ne kadar mutsuz çocuklar olduk..
YanıtlaSilemeğinize sağlık rayise hanım gerçekten yaşadığımız zaman diliminde dikkat çekilmesi gereken bir konuya değinmişsiniz..Askında mutluluğun ve farkındalığın dışarıdan kaynaklı olmadığının ve kendi özümüzde zaten bunun var olduğunun biz onu bulduğumuzda hayatımıza geçirdiğimizin net bir anlatımı olmuş.:)
SilEllerine sağlık, mutluluğun adresini anlaşılır şekilde dile getirmişsin.
YanıtlaSilGüzel yazı
YanıtlaSilKıyamadıklarımızın hayatına kıyıyoruz malesef
Günümüzde anne babalar olarak en çok yaptığımız hata çocuklarımıza hayatı kolaylaştırıp, güçlenmelerine izin vermemek. Bunun birçok sebebi olabilir.Kendi bilinçdışımızda sahip olduğumuz kodlarla alakalı olabilir. Emeğiniz için teşekkürler. Toplumda çok yaşanılan bir hatayı yazınızla gün yüzüne çıkarmışsınız.
YanıtlaSil