KARİZMATİK TEYZEM


      Teyzelerimin arasında Hayriye teyzem bir başkadır. Çocukluğumdan beri diğer kardeşlerinden daha farklı gelirdi bana. Bir toplulukta olsun bir iş yaparken olsun kendini belli eden bir tarzı var. Herkesin içten içe ona gıpta ile baktığını hissederdim. Yaptığı işi gerçekten güzel yapardı ve insanlarla iletişimi de hep çok iyi olmuştur. Köyde herkes onu çok severdi. Hep bunu düşünürdüm. Ondaki bu farklı havanın nedeni ne ola ki? Şimdilerde bunun sebebini daha iyi anlıyorum. İnsan kendine karakter eklediğinde albenili oluyor. Evet, evet tam olarak bu yüzdendi işte.

Annemler 10 kardeşler, 8 teyzem var benim. Eskiden köy yerinde çok fazla çocukları olurmuş insanların. Çift haneli sayılara ulaşmayınca çocuğum var demeye utanırlarmış insanlar. Bu kadar çocuk iyi hoşta bu aileyi yönetmek hiç de kolay değil. Bu sebeple çok fazla disiplinli bir ailede büyümüşler annemler. Bildiğin askeri disiplin. Sabah kalma saatleri, akşam yatma saatleri, yemek düzeni, hayvanların bakımı hepsinin belli bir planı, programı oluyor haliyle. Bütün aile de bu kurallara tastamam riayet ediyor tabi. Kimse de bu duruma itiraz etmiyor. Hala da devam eder bu düzen. Bayramda köye dedemlere gittiğimizde gün sabah namazı başlar.

Hayriye teyzem bu ailenin en yumuşak huylu ve en merhametli kişisidir ailedeki birçok kişinin aksine. Çok eğlenceli bir yapısı vardır. İçi kıpır kıpırdır sürekli.  Bu onun doğuştan getirdiği özelliği. Doğuştan getirdiği özelliklerin üzerine, kuralları olan bir ailede büyümek onun hayatına disiplini katmış. Yumuşak tavrıyla iş yapışındaki ciddiyet ve disiplin birleşince çok başka bir havası var denilen biri oluvermiş. Aslında o da kendini biliyormuş kurallara uymak onun zorlandığı yer. Ama hayat onu bu şekilde yetiştirince düzene uyumlanmış. Hem bu kadar tebessümlü ve esnek olup hem de bu kadar prensiplere dikkat edebilen biri ancak böyle bir öyküden çıkabiliyor işte.

Zıttın da olanı kendine katmak, kendine karakter eklemek böyle bir şey. İnsanı dengeye getiriyor. Hayat sende olmayanı kendine eklediğinde seni karizmatik yapıyor. Yoksa kol düğmesi takmakla, takım elbise giymekle bir insan karizma olmuyor.

Şimdi köyümden yüzlerce kilometre uzaktayım. Kocaman bir şehirde, kocaman bir şirkette, kocaman bir ofisin içinde insanlara baktığımda da kendine karakter ekleyenlerin bambaşka bir kişilik sahibi olduğunu görüyorum.

Bu sebeple; Hayat bize ödülünü versin istiyorsak bunu bize verilenlerle bekliyorsak çok bekleriz. Dışarıdan kendine ne kattın diye sorar insana. Bu sebeple insan düşünmeli bana neler verilmiş ve ben kendime daha ne katabilirim diye.

Kendine verilene artı bir güzellik ekledin ya hadi bakalım kaptın kupayı. Artık bulunduğun yer neresi olursa olsun sen orada yıldız gibi parlayan olursun.


Yorumlar

  1. Nermin Yaman22 Ocak 2025 16:57

    Çoğumuzun en zorlandığı yer zannedersem burası. Bende olmayan iyi davranışları bulup kendime eklemek. Faydayı güzelle birleştirebilmek. İnsana yüksek bir albeni katıyor. İNŞAALLAH yapabilenlerden oluruz

    YanıtlaSil
  2. İnsanin kalitesi sahip oldugu somut seyler ile ölçülen birsey değildir... Soyut marifetlerimiz insanlık kalitemizi belirliyor... Teşekkür ederiz....

    YanıtlaSil
  3. Leyla Sözüer23 Ocak 2025 20:48

    Emeğinize sağlık. İnsan genel olarak başkalarına bakmayı tercih eder. Kendine bakması gerektiğiyle ilgili ne güzel bir dikkat yönetimi olmuş🎊🍀

    YanıtlaSil
  4. Karizma hiç de sandığımız gibi değilmiş ...

    YanıtlaSil
  5. İnsan kendisini yakından tanımakla karakter katmaya başlıyor.
    Kim’in Kim olduğunu anlayarak…

    YanıtlaSil
  6. Zeynep Şakar21 Mart 2025 01:15

    İnsan olduğu gibi kalmak ya da yapamayacaklarından uzaklaşmak ister. Oysa hayat insanı yetiştirmek ister, yetişmen içi de öğrenmen gerek der.. Yapamadıklarını ve sende olmayanı öğrenmen.. Kendine katman, her yerden her şeyden Eksik olduklarını, Yapamadıklarını kendine katman gerek..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder