KÜRESEL ISINMA MI?

İklimine sahip çık! 

Doğanın dengesi bozuluyor! 

Bir ağaç bir nesil demek, çevreni koru!

Milli parkın girişinde yazan tabelalardan bir kaçıydı sadece...

Yüksek binaların, silikon boyalı dört duvarın arasında geçen günlerden sonra, yemyeşil ağaçların, cıvıl cıvıl kuşların arasında olmak iyi gelmişti. Hakikaten insanın yaşadığı çevre ne kadar da önemli. Şimdilerde insanın gerçek bir toprağa dokunabilmesi için kilometrelerce yol gitmesi gerekiyor ne yazık ki. Artık temiz suya, havaya, yiyeceğe ulaşmak için emek sarf etmek gerekiyor.  

Eskileri düşündü... Büyüdüğü mahalleyi, dedesinin köyünü ve orada yaşadığı ilişkileri...

Doğanın dengesi bozulduğu gibi ilişkilerde eskisi gibi değildi artık.

Neredeyse tüm gençlerin ağzından küfür düşmüyordu...

Bir tarafta ya hiç çalışmayan hayatı boş veren ya da mesleğine tapan iki uç kesim vardı. Ama bu iki uç kesim öyle arttı ki... İnsanın ikisine de bakınca “Ben böyle olmak istemiyorum.” diyesi geliyor. 

İlişkilerde,

• Çocuklarını kendi tanrısı haline getirmiş olanlar ve onlarla asla ilgilenmeyenler... 

• Eşlerini yedinci kez aldatıp geri dönenler veya tartıştığı için intihar etmeye kalkışanlar...

Bu ikisi de olmak zorunda değildi... 

Aklına dünyadaki suyun döngüsü geldi.Nasıl ki denge bozuldukça deniz kıyılarında sel, iç kesimlerde kuraklık olur, aynı bunun gibi. 

İkisi de olmak zorunda değil!

Denge, denge!.. Hem doğa için hem de ilişkilerimiz için öyle büyük bir ihtiyaç ki...

Dengeli çocuklar, eşler, çalışanlar yetiştirmek çölün ortasında bir su kuyusuna sahip olmak gibi. Çünkü insan dengeyi kaybedince insanlıktan da çıkıyor.

O zaman sloganları güncellemek gerek; 

İnsanlığına sahip çık! 

İlişkilerin dengesini bozuluyor! 

Bir kişi bir nesil demek; aileni koru!