SABIR ANAHTARI

"Sabır bütün sıkıntıların anahtarıdır" derdi Melda.

"Bu kadar şey olurken hala nasıl sabredebiliyorsun?"diyenlere. 

Melda, annesini küçük yaşta kaybetmişti. Babası ise kendisini bildi bileli hastaydı. Evin tek çocuğuydu.  Bu yüzden her işe o koşardı.  Çocukluğundan beri hep halletmesi gereken işleri vardı. 

"Şu işi halletsem, sonra aklımda şu var."derdi. 

Sadece evin işleri değil akrabalarının, arkadaşlarının işlerini bile o hallederdi. Kimin bir işi olsa Melda’yı ararlardı. Bu koşturmayla yıllarını geçirdi. Hastalandığı günlerde bile duramazdı Melda. O kadar hasta olmasına rağmen yatmak istemezdi. Bu da onu çok zorlardı. Herkese gösterdiği sabrı kendisine göstermezdi.

Hep daha önemli işleri olurdu, hep yetiştirmesi gereken bir işi vardı. Ayrılması gereken yer ve varması gereken bir mekân vardı. 

O yüzden aradaki yola sabretti. 
Yolda olanlara. 
Yolda başına gelenlere sabretti. 
Yanındakilere en büyük mottosuydu Melda’ nın 
"Sıkın dişinizi az kaldı. Az daha sabır, az daha sabır".

Kendi söz konusu olunca da bu hassasiyeti göstermesi gerekmez miydi?  

Bu böyle daha ne kadar devam edebilirdi?

Sabır tüm sıkıntıların anahtarıdır, doğrudur. 
İnsan neye, neden sabrettiğini bilirse sabredebilir. Yoksa insan tahammül eder ve bu süreci zorlaştırır. 

Oysa sabır kişiyi bir yoldan başka bir yola taşır. 
Sebebi bilirse azlar çok olur. 
Bilirse eğer, bir şey yokken şikâyet etmez, çokken de böbürlenmez. 
Yoksa nasıl dayanır insan zamanın hızına, karşılaştığı zorluğa ve işlerin çokluğuna?
Nasıl sabredebilir insan tam oldu derken dönüp dönüp işlerin başa sarmasına?
Nasıl sabredebilir ki insan, o kadar uğraştan sonra gelen kolaylıklar ın, kazançların hazzına?

• Zamana,

• Andaki acılara, aksiliklere, zorluklara,

• Övgülere, anlık hazlara....

Sabredenler; onlar neyi neden yaptıklarını bilenler ve zorlanmayanlar...

Doğru zamanda, doğru şeye ve doğru miktarda sabır her şeyi çözer.

Bilirsen eğer...
Nedenini...
Amacını...
Evet, her şeyi çözer...
Bilirsen eğer...

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; İnsanın Gerçek Amacını Amaç Edinmiştir…

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir: Mutlu olmak ve başarılı olmak. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi de, insanın amacını amaç edinmiştir. Sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. Bu sebeple, insanın bugün ne olduğuyla değil, dününe göre bugün nerede olduğuyla ilgilenir. Kişinin ihtiyacına bakar ve ona göre stratejiler üretir.

 ''Hayatta hiç bir zaman keşfedilmeyecek tek şey vardır: Daha iyisi... 

Çünkü her zaman yaptıklarımızdan daha iyisi olacaktır...''