PORTAKAL KABUĞU

  Hande, yorgun bir şekilde işten çıkmıştı ve metroyla evine gidiyordu. Metrodaki insanların birçoğu etrafa amaçsız gözlerle bakıyorlardı. Duygu bulamadığı bu ortamdan kendini sıyırmak istercesine mesajlarına daldı. Tam mesajlarına dalmışken, beklenmedik mis gibi bir portakal kokusu etrafı sardı. Portakaldan yayılan kokuyu iyi bilirdi. Ne de olsa memleketinin meyvesiydi…



Küçükken annesi ne zaman portakal soysa, kabuklarını sobanın üzerine koyardı. Portakal kabukları hafif kızarır, odaya mis gibi kokular yayardı.  Çocukluğuna ait günler geldi gözünün önüne... Her gün akşam ezanı okununcaya kadar sokakta oynarlardı. Arka sokaktaki çocuklarla da birleşip koca bir çocuk çetesi olurlardı. Çelik çomak, yakan top, ip atlama, saklambaç ve daha nice oyunlar… Sokağın bir cephesinde evler vardı. Diğer cephesinde portakal bahçesi olan büyük bir ev vardı. Portakal ağaçları meyve verdiğinde yayılan koku çok hoşuna giderdi. Ağaçlara uzaktan baktığında turunculu yeşilli manzara ne güzel görünürdü gözüne… Portakalın kokusunu duyunca bir anda eskilere gitti…

Metrodaki bu tazecik portakal kokusu çok hoşuna gitmişti. Gözlerini kokunun geldiği yöne doğru çevirdi. Annesinin kucağında oturan küçük bir kız çocuğu gördü. Küçücük elindeki portakalı büyük bir iştahla yiyordu. Küçük kızın iştahla portakal yemesini tebessümle izledi. İzlerken portakalla ilgili bir anısını hatırladı. Bir akşam evlerine misafir gelmişti. Meyvenin en güzelinin misafire ikramlık saklandığı günlerdi. Misafir gider gitmez, Hande ortada kalan bıçakla portakalı soymak istedi. Ama çocukluk işte, portakalı kesmeye çalışırken eline bıçağı saplayıverdi. Eli bir anda kan içinde kalmıştı. O panikle ne yapacağını da bilemedi. Evlerinin önündeki mahalle bakkalına koştu ve pamuk istedi. Pamuğu eline bastırdı ama kan durmadı. Kan durmayınca çok korkmuş, neredeyse öleceğini sanmıştı. En çok da annesinin kendisine kızacağını düşünmüştü.

Bu korkuyu yıllarca üzerinden atamamıştı. İnsan ufacık bir olayı hayatını etkileyecek şekle dönüştürebiliyordu. Yaşadığı olaylarla ilgili yanlış kodlamalar yapabiliyordu. Yıllar sonra bunun korkudan kaynaklı, yanlış bir kodlamanın sonucu olduğunu öğrendi. Bu bilgi Hande’nin hayatını değiştirdi. Bu bilgi sayesinde olayları olduğu gibi görmeye çalıştı ve bunu başardığında problemin kaynağına ulaşabildi. Yanlış inançlardan kurtulmak, olayları ve çevremizdekileri olduğu gibi değerlendirmemize imkân sağlar. Portakalı portakal olarak değerlendirebiliriz. Hatta ondan daha başka nasıl faydalar sağlayabiliriz diye düşünebiliriz. Tıpkı Hande’nin son dönemde izlediği bir programdan öğrendikleri gibi…



Programda uzman portakal kabuğunun faydalarından bahsediyordu. Isıtıcı üzerine portakal kabuklarını koymanın kötü kokuları giderdiğinden ve odanın havasını temizlediğinden bahsediyordu. Aynı zamanda cilt sağlığına yardımcı olduğu da anlatılmıştı. Annesi de portakal kabuğu hakkında buna benzer bilgiler anlatırdı. Yani hayatımızda bizlere sunulan nimetler bizim faydamız için var oluyor. Portakal ayrı değerliyken, hemen kurtulmak istediğimiz kabuğu başka zenginlikler ve şifalar barındırabiliyor. Geçmişte yaşadığımız talihsiz bir olaya zihnimiz farklı anlamlar yükleyebiliyor. Tıpkı Hande’nin portakal ile olan anısı gibi. Halbuki portakal, portakaldır. Portakal kabuğu, portakal kabuğudur…


Kim Kimdir? 

İlişkilerde Ustalık 

Başarı Psikolojisi 



Deneyimsel Tasarım Öğretisi; İnsanın Gerçek Amacını Amaç Edinmiştir…

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir: Mutlu olmak ve başarılı olmak. Deneyimsel Tasarım Öğretisi de, insanın amacını amaç edinmiştir. Sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. Bu sebeple, insanın bugün ne olduğuyla değil, dününe göre bugün nerede olduğuyla ilgilenir. Kişinin ihtiyacına bakar ve ona göre stratejiler üretir.


 ''Hayatta hiç bir zaman keşfedilmeyecek tek şey vardır: Daha iyisi... 

Çünkü her zaman yaptıklarımızdan daha iyisi olacaktır...''  

Yahya HAMURCU

Yorumlar

  1. Bir durup bakmadigim, gecistirtigim kimbilir nelerim vardır böyle...neleri iskaliyorum kimbilir?

    YanıtlaSil
  2. Çok yerinde ve çarpıcı bir mesaj olmuş. Teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
  3. Duygularımız olumlu veya olumsuz yoğunlaştığında aktifleştiğinde, o anda içinde bulunduğumuz durumu tam net göremiyoruz. Olaya akılcı yaklaşamıyoruz. Buda bizim zihnimizi ve düşünme mekanizmasını kapatıyor. Doğru ve yerinde karar almamızı engelliyor. O anda o duyguların içinden sıyrılmamaız lazım ki önümüze bakabilip sorunları çözebilelim. Ellerinize sağlık, geçmiş travmalarımızı kendimizin aşırı korku, sevinç gibi duygularla oluşturduğunu görmemizi sağlayan bir yazı olmuş. Hep faydalarda buluşturuyorsunuz. Allah razı olsun

    YanıtlaSil
  4. Olaylara olduğu gibi bakabilmek ümidiyle… kaleminize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  5. Portakal, portakaldır 😉🍊🧡

    YanıtlaSil
  6. Portakal kokusu zihnimize çok güzel bir his bıraktı. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Beynimizdeki yanlış kodlamalarla ilgili güzel bir yazı olmuş teşekkürler.

    YanıtlaSil
  8. Yazının içerisinde yaşıyormuşçasına kayboldum. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  9. Eskiye özlem mi yoksa unuttuğumuz değerleri hatırlattığınız için mi bilmiyorum. Şu kış gününde okuduklarım içimi ısıttı.

    YanıtlaSil
  10. Ne güzel bir yazıya denk geldik yine.. teşekkürler

    YanıtlaSil
  11. Kişiler, olaylar, nesneler nötr, mesele biz içimizde nereye koyuyoruz?

    YanıtlaSil
  12. Portakal kokusu ile geçmişe götürdünüz…
    Emeğinize sağlık…
    Keyifli bir yazı olmuş😊

    YanıtlaSil
  13. Kodlamalar değişince hersey çok net oluyor... Çok teşekkürler... Tum nimetlerin kokusu ayrı güzel, tadı ayrı güzel , görüntüsü ayrı güzel... Ne müthiş nimetler bunlar ....Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  14. Akşam ezanına kadar oynarlar cümlesi de beni çocukluğuma götürdü. Ezan bitmeden eve girme telaşı ne güzel günlerdi. Çok iyi geldi. Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  15. Zeynep Şakar17 Mart 2024 07:53

    Portakal kabuğunun kokusundan ne anlamlı bir yer varış.. Düşünene..

    YanıtlaSil
  16. Her şey nötr sadece iyi olan şeylere kötü kodlamalar yapıp hayatımızı mahvetmiyoruz kötü olan şeyleri de güzel olarak kodlayıp yanlışa hızla giriyoruz

    YanıtlaSil
  17. Güzeli faydalı sunabilmek, ne güzel

    YanıtlaSil
  18. Güner Tozkoparan22 Mart 2024 00:25

    Olaylar nötürdür. Biz olaylara anlam yükleriz. Fayda içerikli çık güzel bir yazı.

    YanıtlaSil
  19. Aslında her şey üzerine koyduğumuz anlamlarla ilgili. O yüzden bir portakal herkes için bambaşka bir anlam olabiliyor. O zaman ne kadar gerçeğe yakın ise anlamlar O kadar gerçekçi bir yaşam bizi bekliyor.

    YanıtlaSil
  20. Hülya Gezici22 Mart 2024 23:47

    Hakikaten hayatımızın kalitesi verdiğimiz tepkiler. Aynı evde aynı anne babayla yaşayan iki kardeşin tepkileri ne kadar farklı. Biri o zorlukları basamak yapıp yükselirken , bir başkası o zorlukları kafesi yapabiliyor. Ne yaşadığımızdan çok nasıl yorumladığımız nasıl anlattığımız önemli sanki...

    YanıtlaSil
  21. Hamide Aslan23 Mart 2024 09:07

    Karşılaştığımız olaylar değil de o olaylara verdiğimiz tepkiler hayatta güçlendirmemizi sağlıyor. İşte o doğru tepkiyi verebilmek için de olayları gerçeğe en yakın şekliyle algılamamız lazım. Doğru anlam doğru tepkiyi vermeyi kolaylaştırır.

    YanıtlaSil
  22. Seda Gürsoy23 Mart 2024 14:26

    İnsan zihnindeki yanlış kodlamalarla olaylara yanlış tepki verebiliyor. Doğru algıladığımızda tepkilerimiz de normalleşmeye başlıyor.

    YanıtlaSil
  23. Fatma Bayram24 Mart 2024 23:58

    Portakal kabuğundan yanlış kodlama yapmamıza uzanan bağlantı çok güzel işlenmiş. Hayatta olayları nasıl evirip çevirip kendimizce usta bilincimize atıyoruz. İşin üzücü yanı bunların hepsi doğru da değil. Ama biz o kodladığımız bilgi kayığı ile nehirde yol alıyoruz. Bize faydası dokunacak şeylerden hızlı kürek çekerek uzaklaşırken, bize zarar verecek şeylere de yaklaşabiliyoruz. Yanılışlarımız, açılamayışlarımız, kayıplarımız, istemediğimiz yere varışlarımız, tökezleyişlerimiz kendi doğru bildiğimiz yöne kürek çekişlerimizden olmasın?

    YanıtlaSil
  24. Hayattaki olaylar nötr aslında portakal ve kabuğu. Onu eksik ya da fazlalaştıran bizim ona yüklediğimiz anlamlar... Bu anlamları tekrar irdeleyince insan işin gerçeğine ulaşıyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder