İnsanın hayatında çağrıldığı çok yerler, çok şeyler olur da son çağrıların yeri başkadır. Köprüden önceki son çıkışlar gibi...
Engin güne koşuşturmaca ve telaşla başlamıştı. Yine yataktan zor bela kendini dışarı atmıştı. 'O alarmı 5. kez çaldığında ertelemeyecektim!' Diye hayıflanıyordu. 'Ne vardı be oğlum azıcık erken kalksaydın?'
'Ama yine de dünkü maç da ne güzel bitti be!' Diye yüzünde bir mutluluk yok da değildi. Apar topar dün masaya fırlattıklarını giyiverdi. Yeni bir iş seyahatine çıkmak üzere evden alelacele çıktı. Alışkın olduğu taksi durağına uğrayıp havaalanına yetişirim diye hesap ediyordu. Ama o da ne? Taksi durağında hiç araç yoktu! Bu kez aklına daha önce yaptığı gibi bir uygulamadan taksi çağırma fikri geldi. 'Uygulamayı tekrar yüklerim ve bu iş olur' dedi. Uygulama da zor yüklendi mi! Hay aksi! Çağırdığı taksi anca 20 dakika sonra gelebildi. Bugün bir şeyler olağanüstü ters gidiyordu. Her zaman ufak tefek gecikmeleri olurdu ama bu sefer gerçekten geç kalıyordu. Uçağın kalkmasına yarım saat vardı ve o hala havalimanına 1 saatlik mesafedeydi. 'Ah be oğlum ne vardı erken kalksaydın bu yağmurlu günde, nasıl kaçırırsın uçağı!'
Bağlayamayacağı işi ve kaçıracağı primleri düşündü. ‘Bu uçağı yakalamaktan başka çarem yok’ diye geçirdi içinden. Trafik ona geçit vermiyordu. 'Nasıl olsa uçağı kaçırdım, eve dönüp yatmak var' diye bile düşündü. Fakat vazgeçip de eve geri dönerse patronuyla arası açılacağına emindi. Primlerini keseceği gibi, ona olan güveni de sarsılacaktı.
Sonra eski patronunun sözünü hatırladı. “Hayatta vazgeçenlerden olma Engin…” Her aklına geldiğinde bu lafı ilk kez duyuyor gibi oluyordu. Yine ilk kez duymuş gibi yüzü aydınlandı.” Evet vazgeçmemeliyim”. Dedi. Kararından vazgeçmedi Engin...
Taksiciye dönüp, “Abi biz daha hızlı gidemez miyiz, başka yol yok mu?” Demesiyle. Taksici aralardan, bilmediği arka yollardan yolu kısalttı. Navigasyonun bilmediği en kısa yoldan havalimanına varmıştı.
“Konya için son çağrı” anonsunu duyduğunda sevinçten havalara uçtu. Kendisini elemediği ve uçağın geç gelmesiyle uçağa yetişebilmişti. Koşarak son kapıdan da geçti. Yağışlı hava sadece kara trafiğini etkilememiş, uçakları da etkilemişti. Bu sefer de bir şekilde yaşadığı kaosun içinden sıyrılabilmişti. Şimdi sırada müşteriyi bu işe ikna etmek vardı…
İnsana son çağrıda bulunur hayat… Mesele o son çağrıyı doğru okumaktadır. Engin bu sefer de geç kaldığı halde mücadele ederek uçağı yakalamıştı. Kendini elemeyenler mücadele ruhuyla zor durumları yönetebilme marifeti kazanır. İnsan kendini elediğindeyse bir sonrakinde daha kolay pes eden, vazgeçen olup hayata karşı güçsüzleşir.
Sen hangisisin? Kendini eleyenlerden misin, yoksa Enginlerden misin?
Kendini artık elememen için bu son çağrı...
Deneyimsel Tasarım Öğretisi; İnsanın Gerçek Amacını Amaç Edinmiştir…
İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir: Mutlu olmak ve başarılı olmak. Deneyimsel Tasarım Öğretisi de, insanın amacını amaç edinmiştir. Sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. Bu sebeple, insanın bugün ne olduğuyla değil, dününe göre bugün nerede olduğuyla ilgilenir. Kişinin ihtiyacına bakar ve ona göre stratejiler üretir.
''Hayatta hiç bir zaman keşfedilmeyecek tek şey vardır: Daha iyisi...
Çünkü her zaman yaptıklarımızdan daha iyisi olacaktır...''
Güzel son bir uyarı gibi...
YanıtlaSilKeyifli ve düşündüren bir yazı. Teşekkürler
YanıtlaSilÇok güzell bir yazı
YanıtlaSilHayat seni elemeden sen kendini eleme.. ne güzel bir cümle anlamak ve hayatımıza geçirmek dileği ile..🌸
YanıtlaSilBaştan sona çok aydınlatıcı bir yazı ama en son iki kelime herşeyin özeti gibi; SON ÇAĞRI
YanıtlaSilRabbim idrak edip uygulayabilme kabiliyeti versin 🤲🏻 Kaleminize sağlık🌺
YanıtlaSilertelediğimim şeyleri düşündüren bir yazı teşekkürler
YanıtlaSilBen Enginlerden olmak istemiyorum 🙈
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🙂 insana günlük koşturmaca da basit görebileceği bir gecikmenin bile neyle bağlantısı olduğunu göstermişsiniz. Çok teşekkürler👏👏
YanıtlaSilAa değil miii
SilHayatta vazgeçenlerden olma …
YanıtlaSilKaleminize sağlık
Deneyimsel öğreti eğitimlerini almadan önce bende kolay pes edenlerden, yarım bırakanlardandım işin gerçeğini öğrenince şimdi istesem de pes edemiyorum 😃
YanıtlaSilUçak saatinin erteleneceği aklıma bile gelmez en iyisi hiç evden çıkmayayım derdim ben.
YanıtlaSilBenim için çok faydalı bir yazı oldu zihnimde yeni bir kapı açtı.
Çok teşekkürler...
Yolda kalmak ve kendini eleyenlerden olmak istemiyorum. Kaleminize sağlık çok güzel bir yazı.
YanıtlaSilÇok benzerini yaşadığım için okudukça heyecanlanıyorum.... Uçak rötar yaptığı için yakaladigim çok uçuş oldu da hayat öyle olur mu bilemiyorum. Orda giden bir bilet ya da birazcık daha fazlası olur en fazla. Ya kaçan bir ömürse, ya telafisi olmayan bir şeyse? Eyvah eyvah.
YanıtlaSilEnginnnnnnn... Bana yeni ömür al.
YanıtlaSilM.A.Çakır insanoğlu çok rahatlik tuzağinda hep bir sekilde isleri birileri yürütüyor ama öyle bir son çağrı olurki
YanıtlaSilyetismek mümkün olmayacak uçsan bile elinize sağlik
Hayat seni elemeden sen kendini eleme artık bu benim hayat düstürüm olacak inşallah !
YanıtlaSilSon ana kadar mücadele etmenin önemi çok güzel bir şekilde ele alınmış, yazanın kalemine sağlık
YanıtlaSilHayatta kazananlardan olmak için bu düstürü unutmayacağım İnşallah hayat seni elemeden sen kendini eleme!
YanıtlaSilGüzel bir yazı, kaleminize sağlık…
YanıtlaSilİnsan kendini elediğindeyse bir sonrakinde daha kolay pes eden, vazgeçen olup hayata karşı güçsüzleşir.
YanıtlaSilKendini elemeyenlerden olmak dileğiyle ellerinize yüreğinize sağlık çokkkk güzel bir hatırlatma olmuş
Önümüze çıkan engeller elbette olacaktır ama önemli olan vazgeçmemek, kendimizi elememek. Hayatımı irdelememe sebep oldu bu yazı. Ellerinize sağlık🌺
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık
YanıtlaSilDers alana güzel bir ders yüregine sağlık
YanıtlaSilNe Enginlerden olmak istiyorum, ne de kendini eleyenlerden, doğru planlama ile gittiğim yolda, hedeflerinden pes etmeyenlerden olmak istiyorum :)
YanıtlaSilTam da ihtiyacim oldugu bir anda karsima cikan bir yazi… Ne yalan soyleyeyim kendimi elemenin esigindeydim ve bu yazi bana bir guc verdi. Iyi ki bugun kendimi elemedim, eleyip o dersi kacirsaydim bir daha toparlayamacagim bir boyuta gelebilirmis. Tesekkurler deneyimsel tasarim ogretisi. Her gecen gun beni daha da guclendiriyorsun…
YanıtlaSilHangi yola çıkarsan çık yolu tamamlamak üzere üzerine düşenin en iyisini yapmalı kişi. Önyargıya kapılmafan mücadelesini vermeli. Nihayetinde yaptıkları ile emeğinin karşılığına ulaşır.
YanıtlaSilÇok bilgilendirici ve akıcı bir yazı olmus, bayıldım!
YanıtlaSilbenim icin cok faydali bir yazi oldu cok tesekkur ederim
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı elinize sağlık.
YanıtlaSil"Hayat seni elemeden sen kendini eleme." Hayatın sana yönelttiği sorulara doğru cevapları verdiğin sürece merdivenin basamaklarını bir adım daha çıkıyorsun. Dün sana zor gelen sorular bugün çok kolay geliyor. Bugün zor olanlar ise yarın çok kolay olacak. Herkesin marifetlenmesi dileğiyle. Sevgiler.
YanıtlaSilKader gayrete âşıktır 🍀
YanıtlaSilKader gayrete âşıktır🍀
YanıtlaSilNe olursa olsun sonuca gitmek için uğraş
YanıtlaSilKendini eleme ve hiçbir işini erteleme bak hayat seni nerelere getiriyor.
YanıtlaSil👍👍
YanıtlaSilÇağrının da sonu....
YanıtlaSilHayat bir mücadeleden ibaret. Çocuklukta başlayan bu mücadele hayat boyu devam ediyor. Hepimiz amaçlarımız doğrultusunda öğreniyoruz, öğrendiklerimizi uygulayarak çalışarak çabalayarak işimizde ve özel hayatımızda başarı ve mutluluk duygularını yaşamaya çalışıyoruz. Kendimizi hayattan elersek bunları gerçekleştirmemiz çok zor. Karşımıza çıkan engel ve zorluklarda pes etmememiz gerekiyor. Kendi değerimizin farkında olmalı ve bunu ortaya çıkarmalıyız.
YanıtlaSilYaşamın iniş çıkışlarına, olumsuzluklara rağmen hedefe ulaşma azmi, sorumluluklarımıza bağlılık ve tabii ki asla pes etmemek; bunlar, içimizdeki gücü canlı tutmanın yolları. Pes edenlerden olmamak dileğiyle…
YanıtlaSilSen kendini eleme, bırak eleyecekse hayat seni elesin :) Ertelediğinde de insan gücü azaldığı için çabuk eleyesi geliyor kendini, ne kadar da ilişkili aslında... En baştan doğru başlamak duasıyla.. Kaleminiz sağlık :)
YanıtlaSilSonu çoğunlukla pişmanlıkla “keşke” ile biten bir süreç; erteleme öyküsü.
YanıtlaSilSon zamanlarda öğrendiğim bir şey varsa o da; hayatta hak ediş oluşturmaya çalışın, hak etmeye değil. Engin bugün kendini elemeyerek o iş sözleşmesini hak etmeyi başardı belki de. Fark edebilmek dileğiyle.
YanıtlaSilYapılan her seçimin aslında kader ve tercihlerimiz olduğunu yanlışıyla , doğrusuyla bizim yapmış olduğumuzun bilince olup, sonunda ödenecek bedel ne ölçüde olursa olsun arkasında durarak bu seçimi tamamlamak için verilmesi gereken mücadelenin bir anlatımı. Hayatımızda birçok noktada seçim yapmak , bunu yürütmek ve bir sonuca bağlamamız kaçınılmazdır.
YanıtlaSilZorluğun yada bir problemin karşısında onu çözmek veya aşmak yerine kaçmak, nede büyük bir zalimlik bu insan oğlunun kendisine yaptığı. Başarmak ve gücünü koruyabilmek için olumsuzluk ve problemlerin çözümlerini bulmak, hayata geçirmek ve sonunda nihai zafere ulaşmak zordur ama en güzel ve en kesin sonuç budur. Kaçmaya çalışmak yada yok saymak hem sorunu daha büyütür, hemde seni pes edip başkalarının kararlarını uygulamaya zorlar. Sen içindeki seni elemezsen hayat sana merhamet edecektir. Tıpkı senin kendine edeceğin merhamet gibi.
Kendimize bir hedef belirlediğimizde, önümüze hangi engel ve zorluklar çıkarsa çıksın, hedefe ulaşma gayretimizden vazgeçmedikçe hayatın bizi ödüllendireceğini düşünürdü. Zorluklarla baş ettikçe marifetleniyoruz, yeter ki bunu unutmayalım.
YanıtlaSilPınar ırmak
YanıtlaSilErtelemek,zamanı ziyan etmektir .Bir işi ertelemek her ne kadar tembellikle ilişkilendirilirse de aslında pek de öyle değil.Yaptığımız bir işi ortaya koyduğumuz da kendi performansımızın belirlediğimiz de başardığımızın farkında olmak vazgeçmemek ..
Yazıyı 3 kez okudum , sanırım şuan ben biraz kendini eleyenler tarafındayım , hikaye bana ütopik geliyor . Hep diyoruz tesadüf diye birşey yok izler işaretler var diye , ama şuan o işaretleri göremiyorum . Algım kapandı sanırım .. Biraz zor bir dönem benim için . Eminim bir çıkış var ama şuan göremiyorum .Engin olsaydım vazgeçip eve gidip yatmıştım .
YanıtlaSilHayat bizi elemeden biz kendimizi elememeliyiz. Hayatta kontrol edebildiğimiz şeyler olduğu gibi kontrol edemeyeceğimiz şeyler de vardır. Bu yüzden asla pes etmemeliyiz şansımızı denemeliyiz. Eğer bir şeyler ters gitse bile bizim için bir deneyim olur.🥰 Hayata geç kalmayanlardan olma dileğiyle..
YanıtlaSilHayat her zaman sorular ile geliyor. Soruya cevap vermek önemli. Eyleme geçip bu soruları sorun haline getirmeden çözüme kavuşturmak gerekli. Bugün uçağı kaçırdım nede olsa diyip pes edersen vazgeçersen yarın önüne çıkan daha basit bir sorunda mücadele edemezsin. Birşeylerin bedelini ödemek zorundayız.
YanıtlaSil"Ah be oğlum ne vardı biraz daha erken kalksaydın!" pişmanlığından, "İyi ki sonuna kadar mücadele etmişim" demenin verdiği mutluluğa uzanan bir hikayeden çıkaracağımız dersler elbette vardır.
YanıtlaSilHikayenin kahramanının yaşadığı pişmanlık hissi dahi, içinde "mücadele ruhu" nu taşıdığını gösteriyor. Önemli olan bu ruhu harekete geçirebilecek iradeyi kullanabilmesiydi.
Taksiciyi de bu azmine ortak etmesi, çevresini de bu mücadeleye ortak edebilecek inancının olduğunu gösteriyor.
Kendisini etkileyen olumsuzluğun, aslında herkes için geçerli olduğunu anladığında -uçağın da hava şartlarından dolayı geç kalkması- hedefine varabilmenin birinci koşulunun, gerçekten istemekten, mücadele etmekten geçtiğini farkediyor.
Uçağı kaçırmış olsaydı, en azından denedim diyerek hatasını -erken kalkmaması- tekrarlamamak için daha disiplinli hareket ederdi.
"Nasıl olsa uçağı kaçırdım, eve dönüp yatmak var" diyerek pes etseydi, en başta kendine saygı duymamış olurdu. Çünkü uçağı kaçıracağını düşünmesine rağmen gayret edip kendisini evden dışarı attı, taksiciye acele ettirdi, pes etmemeliydi.
Sonunu bildiğimizi sandığımız herhangi bir durumun, aslında beynimizin bize çizdiği sınırlar olduğunu unutmamamız gerekiyor. Sınırlarımızı zorladığımız her an, olumlu ya da olumsuz sonuçlanması önemli değil, bize bir şeyler katar, bizleri geliştirir. Bir önceki "ben"den, bir sonraki "ben"e geçeriz. Yaşadıklarından ders almayı bilen için kendini elemek diye bir şey yoktur.
Kendini elemeyen, kendine yeni "ben"ler katar. Böylece tek başına da kalsa, asla yalnız değildir.
Kendinizi elemeyin!
Yorumlarla bütünleşen güzel yazılar...
YanıtlaSilSorumlusu olduğum hiçbirşeyi son ana bırakma huyum yok. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çabalarım. Elimde olmayan kontrolüm dışı sebeplerden yetişemeyeceğim birşey varsa da pes etmem. Nasıl cözüm üretebileceğime odaklanırım. Kendimi elemeyenlerdenim.
YanıtlaSilTeşekkür ederiz... Emeğinize sağlık
YanıtlaSilKöprüden önceki son çıkışlar .... ah ahh keşke insan fark edebilse her zaman
YanıtlaSilSon ana kadar mücadele insana olmayacak kapıları açtırır…
YanıtlaSilBazen son çağrı insanın hayatını toparlar..
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş teşekkür ederiz. Gerçekten insan kendini elemediği zaman destekleniyor buna çok şahit oldum.
YanıtlaSilKendini elemek insanın kendine yapabileceği en büyük fayda👍
YanıtlaSilHayat seni elemeden sen kendini eleme. Sebebe konsantre olup sonuçla ilgilenmemek ne büyük bir konfor.
YanıtlaSilHayatın her alanında Enginlerden olmak dileğiyle...:)
YanıtlaSilSon çağrılara gerek kalmadan , olmamız gereken yerlerde ve olmamız gereken hallerde olabilmek mesele...
YanıtlaSilİnsan plan kurar ama planlarının ötesine onu kolaylaştıran var... Yeter ki hedeften şaşma.
YanıtlaSilHayat hep soru sorar. Verilen her cevap bir sonraki süreci belirler. Vazgeçtiği her öykü insana kaybettirir.
YanıtlaSilTerminallerde çok koşturmuşluğum vardır son dk otobüslerine yetişmek zorunda kaldığım zamanlar... Sonuç olarak pes etmeyene yollar açılıyor.
YanıtlaSilSen kendini elemesen, hayat zaten elemez
YanıtlaSil