Dilan, daha yeni mezun olmuş bir ilkokul öğretmeniydi. Sabah Ahmet ile yaşadıklarından sonra kendi kendine hem söyleniyor hem de 24 Kasım öğretmenler günü için hazırlık yapıyordu. Ahmet’ in ayarsızlıkları artık canına tak etmişti. Aralarındaki ilişkilerinde bir günleri ,diğer günlerini tutmuyordu. Bir gün iyi, bir gün kötü idiler. Ahmet kendisini sürekli düzeltmeye çalışıyordu. Sanki kendisinin davranışları çok ayarlıymış, kıvamlıymış gibi… Bu da Dilan’ı çok yoruyordu.
Ahmet için; “Dilan ne yapsa suç ne yapsa kabahatti.”
Teşekkür edişi bile alaylı, laf sokmalıydı. Artık Ahmet’in yanında kendini rahat hissedemiyordu. Ona güvenip sırlarını verdiğine ve üzüntülerini onunla paylaştığına da pişman olmuştu. Ahmet, kendisi hakkında bildiği şeyleri bazen canını yakmak için kullanıyordu. Sonra da; “bunları senin iyiliğin için yapıyorum” diye üste çıkıyordu. Kendi yaptığı ayarsızlıklara bir kulp buluyordu.
Dilan kahvesini eline alıp en sevdiği müziği açtı. Müziği dinlerken bir yandan da eşi ile olan ilişkilerini düşünüyordu. Hayatının çoğu yerinde Ahmet’in yaptığı tutarsız davranışlar olduğunu düşündü. Mesela çoğu zaman lafının ayarı yoktu. Bazen en son söylemesi gerekeni en başta söylüyordu. Bazen de başta söylenmesi gerekeni en sonda söylüyordu. Nasıl da işaretleri görememiş, okumayı reddetmişti. Oysa arkadaşları Ahmet’in kendisi için yanlış kişi olduğunu söylemişlerdi. Peki kendisi ne yapmıştı?
“Ben sadece Ahmet’i istiyorum başka birini değil” diyerek onları dinlemeyi reddetmişti.
Şimdi düşündüğünde neden öyle hissettiğini anlıyordu. İnsan bir şeyi çok istediğinde duyguları onu yönetiyordu. Görmesi gerekenleri göremez hale getiriyordu. Hâlbuki okulunu bitireli ve tayini çıkalı daha bir yıl bile olmamıştı. Aslında bunun yaşla da bir ilgisi olmadığının farkına yeni varıyordu.
Tüm isteği; birlikte mutlu olabileceği, problemleri birlikte halledebileceği ve geleceğe ait ortak hedefleri, amaçları olan biri ile birlikte olmaktı. Çok şey mi istemişti ki?
Çok şey değildi belki ama isteğinin ayarı, miktarı kaçmıştı. Yemeğin tuzunun, baharatının ayarı gibi… Nasıl ki yemekteki fazla tuz ya da baharat yemeğin tadını bozuyor ve yemek yenmeyecek hale geliyor. Dilan’ın istediği de hayatının ayarını bozmuş, kendini mutsuz etmişti. Görmesi gerekenleri görememiş dolayısıyla kendini mutsuz bir evliliğin içine sokmuştu.
Elinde kahvesi ile bir taraftan müziği dinliyor bir taraftan da düşünüyordu. Göz ucuyla pencereden dışarı baktı. Kasım ayı için alışılmışın dışında güneşli güzel bir gün vardı. Dışarı baktığında Güneşin içini ısıttığını hissetti. Zihnindeki lamba yanmaya devam ediyordu, dudaklarında bir tebessüm belirdi.
Artık mutlu bir hayatı olsun istiyordu. Bunun için de insanın davranışlarının ve konuşmalarının bir ayarının, bir ölçüsünün olması gerektiğini düşündü.
“Bir insan doğruyu yaptığını savunurken nasıl bu kadar çirkinleşip, sınır tanımaz olabilir? Karşıdakine ayar vermeye çalışırken kendisi nasıl da o ayardan çıkabilir? Kendi ayarsızlığını göremeyen birine ne denilebilir? Böyle biri ile hayat nasıl devam edebilir?” Dilan’ın kafasının içinden geçen düşünceler birbiri ardına sıralanıyordu…
Dilan “Mutlu olmak, hayatımdaki bu problemi çözmek istiyorum ama nasıl çözeceğimi bilmiyorum.” “Keşke ne yapacağımızı bu ayarları nasıl tutturacağımızı bize öğretebilecek bir okul olsaydı” diye kendi kendine aklından geçirir.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki;
“Bu hayatta her şeyin bir ölçüsü, bir kıvamı vardır.”
İnsan ayarı, ölçüyü bilince nerede nasıl davranacağını bilir. Bir olay karşısında ilk aklına geleni yapmaz, yapılması gerekeni yapar ve söylenmesi gerekeni söyler. Nerede sınır koyması gerektiğini ve nerede kapıları aralaması gerektiği bilir. İnsanın bildiği bir işte ölçüyü kaçırma şansı yoktur.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi eğitimleri, insanların yaşadığı problemlere daha önce deneyimselleştirilmiş bilgiler ile çözümler sunar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi; İnsanın Gerçek Amacını Amaç Edinmiştir…
İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir: Mutlu olmak ve başarılı olmak. Deneyimsel Tasarım Öğretisi de, insanın amacını amaç edinmiştir. Sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. Bu sebeple, insanın bugün ne olduğuyla değil, dününe göre bugün nerede olduğuyla ilgilenir. Kişinin ihtiyacına bakar ve ona göre stratejiler üretir.
''Hayatta hiç bir zaman keşfedilmeyecek tek şey vardır: Daha iyisi...
Çünkü her zaman yaptıklarımızdan daha iyisi olacaktır...''
Keşke daha hayatın başında nerede nasıl davranılacağının bir okulu olsa da anneannelerimiz, annelerimiz ile hep beraber gidip gerçeği öğrenebilsek. Bize unutturulan gerçekleri hatırlama niyeti ile bu yazıyı hazırlayanların eline sağlık.
YanıtlaSilHerşey bizde başlayıp bizde bitiyor aslında insan kendi yapıp ettiklerinin sonucudur. Karşımızdaki insanlar da bizim ölçü ve sınırlarımıza hal ve hareketlerimize göre şekilleniyor diye düşünüyorum.
SilNe kadar dogru, ne kadar icten. Tesekkurler deyimsel tasarim ogretisi…
Silinsan doymayan bir canlı. doyum becerisi kişinin kendisini gleiştirmesi gereken en önemli meselelerden birisi. bu konuyu tekrardan düşündürdüğünüz için teşekkürler. elinize sağlık.
YanıtlaSil“Bu hayatta her şeyin bir ölçüsü, bir kıvamı vardır.” Ölçüyü tutturabildiğimiz dengeli bir yaşam diliyorum..Çok güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilElinize, emeğinize sağlık…
YanıtlaSilDenge de, optimumda olmak hayatımızda ki en önemli yerler. Dengesini ölçüsünü bulacağımız bir hayatımızın olması dileğiyle :)
YanıtlaSilNasıl ki kainatın bir ayarı, bir ölçüsü var, insanında olmalı değil mi? Ne güzel de anlatılmış.Yazanın kalemine sağlık.😊
YanıtlaSilSanırım dengede olma insanın kendisini bilmesiyle,farketmesiyle başlayabiliyor.
YanıtlaSilAyarsızlıklar, dengesizler, kıvamsızlıklar ..... Hepsinden korusun Allah bizi 😃
YanıtlaSiliyi ki varsın Deneyimsel Öğreti sayende hayatıma bir ayar çektim. Dilan ve Ahmet çok tanıdık geliyor. Tekrar yaşamamak duasıyla
YanıtlaSilÖlçüyü kaçırdığım ne çok şey olmuş farkında olmadan. Fedekarlık yaptığımı sandığım durumlar çoktan tavize dönmüş haberim olmamış. Miktarı arttıkça mutlu olabileceğini sanmak ne büyük yanılgı. Yıllar içerisinde ilişkilerimizi bozuyoruz farkında olmadan. İyi ki deneyimsel tasarım öğretisi ile tanışmışım. Geçmiş geçti ama bilinçsizce yaptığımız hataları kabullenip geleceğimizi kurtarmak için geç değil. Elinize kaleminize sağlık. Filiz.
YanıtlaSilİlişkilerde keşke önceden nerede ne yapabileceğimizi bilebilmekte kalp kırıklıkları olmasa
YanıtlaSilİnsan deneme yanılma yöntemi ile öğrenerek ne kadar mutlu olabilirki bir öğreten bir öğrenen olmalı lütfen yazmaya anlatmaya devam ediniz
YanıtlaSilSorular ve sorunlar ile dolu hayatta kısayol cevaplar için iyi ki Deneyimsel Tasarım Öğretisiyle karşılaşmış olmaktan çok mutluyum. Teşekkürler.
YanıtlaSilAyar'sız makineden daha çok korkutmalı ayar'sız biri insanı...
YanıtlaSilİnsanı ne çok yoruyor değil mi ayarsız insanlar...mutlaka vardır etrafımızda da.
YanıtlaSilBilmenin ölçüsünü bilmek dileğiyle....
YanıtlaSilBilmenin ölçüsünü bilmek dileğiyle...
YanıtlaSilHayattın gerçek lezzetini tatmak, mutlu olabilmek için dengeli ve ölçülü hareket etmemiz gerektiğini bir kez hatırlattığınız için teşekkürler.. Dengeli ve ölçülü bir yaşamımızın olması niyetiyle..
YanıtlaSilAyarı olmayan insana hakikaten tahammül etmek zordur, yazinizi okuyunca bu kez aklıma manuel ayarlı radyolar geldi, tam ayar tutmayınca eziyet olur ya tam onun gibi değil mi? Ellerinize sağlık...
YanıtlaSil“Bu hayatta her şeyin bir ölçüsü, bir kıvamı vardır.”
YanıtlaSilİnsan bu ölçüyü bilse hayatı nasıl kolaylaşır… kalemiznize sağlık🙏🏻
İnsanın ayarını bilemeyişi, koruyamaması, hem kendini hemde yakın ilişkide olduğu insanlarıda yoruyor ve yıpratıyor. Saygıda da sevgide de dengede olmanın önemini çok iyi anlatmış yazınız. Kaleminize sağlık. Davranış, ve ağzımızdan çıkan her sözde hep ayarlı olmayı başarmak bizi daha güçlü yapacaktır.
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam. ✋
YanıtlaSilÖlçülü ve kıvamında yaşamanın asıl mutluluğu getireceğini hatırlatan güzel bir yazı... Ellerinize sağlık 😊
YanıtlaSilDengeyi bulamayıp kendini haklı gören insan insana yükten başka bir şey değil. Kaleminize sağlık. Ölçülü bir yaşam dileğiyle…
YanıtlaSilİnsan davranışlarında sözlerinde ayarını, dengesini bulamadığında, en çokta kendisine ve de yakın ilişkide olduklarına zarar veriyor. İlişkileri ne kadar yıprattığını yazınızla, çok güzel örneklemdirmişsiniz. Kaleminize sağlık. İlişkilerimizde saygıda, sevgide dengede kalabilmeyi öğrenmek, ne kadar önemli. DTÖ ile bunu, öğrenip uygulamak çok daha bilinçli ve mutlu yapıyor.
YanıtlaSilBir konuda ilim kimdeyse üstün olan da odur... Aslında her şeyi kendi kendimize yaparız. Bazen de ölçüyü kaçırıp sınırları bilmeyerek... Ölçü, birçok çözümün anahtarı oysa..
YanıtlaSilAdalet ve ölçüyü kaçırmak insanın ağzının tadını da kaçırıyor. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilHayat rastgele yaşamaya gelmiyor. Herşeyin bir kıvamı var! Ne eksik, ne fazla.......
YanıtlaSil"İnsan ölçüyü bikince nerede nasıl davranacağını da bilir"...bilmeyenlerin de öğrenmesi dileğiyle...
YanıtlaSilYaptığımız yemekteki ölçüden bir farkı olmadığını anladığımızda; ilişkilerimizde, süreçlerimizde, hayatımızda… Bu yasayı çok daha kolay hayatımıza geçirebiliriz belki..
YanıtlaSilkaleminize sağlık; ölçü... önemli bir kavramm
YanıtlaSilYazanın emeğine, kalemine sağlık...
YanıtlaSilyazanın kalemine sağlık :)
YanıtlaSilHakkatten bu hayatta bir ölçü ve kıvam var.
YanıtlaSilYazanın emeğine sağlık 🌺
Elinize, emeğinize sağlık 🙏
YanıtlaSilMizancimiz bozmamak tüm sürecleri etkiliyor o yüzden sözünüzde davranışından mizan ...
YanıtlaSilBu hayatta dengeyi tutturamayınca hayatın tadı tuzuda kaçıyor
YanıtlaSilİnsan günlük yaşamında yemesinde içmesinde kıyafetinde ayarını ölçüsünü tutturmaya çaba gösteriyor ama iş davranışlara gelince burada zorlanıyor... Ayarını tutturabilmek duası ile...
YanıtlaSilÖnce kendi ayarımızı yapabilirsek hayata bakarken de o pencereden bakabiliriz sanıyorum… Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilKullanılan arabanın debriyajı bile bir ayar istiyor bu hayatta , her şey ama her şey bir ölçü gerektiriyor. Kaleminize sağlık insan zaman zaman ayarı tutturamayabiliyor. İsteklerimiz ayarı bozuyor sanırım , zaten ne geldiyse başımıza isteklerimizden geldi. Ne kadar sözümü dinlesin beni duysun istedimse o kadar duymadı. Demekki hayatın kanunu bu .
YanıtlaSilTeşekkürler
Denge mizanin yasasını bilmek çok kiymetli ...
YanıtlaSilİnsanın bildiği bir işte ölçüyü kaçırma şansı yoktur. Çünkü bilen bilmeyenden üstündür…
YanıtlaSilKaleminize sağlık❤️
İnsanın en büyük sorunu değil midir çoğu zaman aklına geleni terazide tartmadan diline dökmesi kendimize yapıldıgında rahatsız olacağımız her şeyi karşı tarafa yaparak normalleştirmeye çalışıyoruz. Belkide dilanın çevresi tarafından kendine uygun olmadığı ifade edilen kişi dilan için imkansız bir aşk hissi ile kavuşma arzusuna dönüşmüştür kavuştuktan sonrası da beklenen dışında hayal kırıklığı. Bizler karşımızdaki dinlemiyoruz en büyük sorunumuz da zaten sadece aktarmak istiyoruz algılamak değil. Algılmaya başladığımız zaman aktardıklarımda bunun doğru orantılı hale geliyor ve iletişim dediğimiz şey ortaya çıkıyor. Ahmet sadece konuşmak istiyor dinlemek değil konuşmasının ayarı olmadan tabiri caize lafın nereye gittiğini bilmeden konuşmak bunu düzeltmediği takdirde karşısında dilan değil başkası da olsa aynı şekilde hayatına devam edecek bunu değiştirmek de kendi elinde
YanıtlaSilHakkaten olgunluk yaş ile olmuyor, daha cocukluktan ogretmeli ogrenmeli; dengeli, tutarli, hem sakin/dingin hem neşeli insan olmayi, oylelerini bulunca yapismayi:))
YanıtlaSilGuzel yazi, tesekkurler!
İlişkiyi bitirmek kolay. O insani hayatinizdan cikarmak da. Mesele şu, nasıl bitirdim ? Devam etmeli mi ? Ama nasil ? Soruların cevabı Deneyimsel Ogreti de. Elinize sağlık. Sevgiler
YanıtlaSilAyarsızlık çok pahalı imiş
YanıtlaSilDenge elbette önemlidir ama bunun da dengede olması gerekir. Hata yapıp özür dilemek ya da hata yapan birini affetmek, düşmek ama düştüğün yerden tekrar doğrulabilmek gibi erdemleri kullanabilmemiz için arada bir dengemizi kaybetmemiz gerekir.
YanıtlaSilBir şeyi istemek değil aslında problem.
YanıtlaSilProblem o isteği nasıl yönetebileceğimiz. Yasaya uygun mu değil mi?
Elinize sağlık güzel bir yazı olmuş.
Hayatın neresinde olursak olalım mantık çerçevesinde hareket edelim duygularımızı ikinci planda tutup ayarı kaçırmadan her şeyi kararında yaşamalıyız diye düşünüyorum
YanıtlaSilİstek nerede problem orada, gerçeği görmemek ,duygudaki artış
YanıtlaSilÖlçülü olmak duasyla
Elinize sağlık çok faydalı bir yazı
YanıtlaSilİnsana hakettiğinden fazlasını verince, anlam yükleyince, ölçü şaşıyor işte böyle, adalet olmuyor.
YanıtlaSilSonrada karşında nankör, zalim bir canlı buluyorsun. İnsan işte bu canlı... 😀beklentiyi düşürüp mutlu olmak lazım.😀
Umarım ayarı, ölçüyü yaşamımız boyunca tutturanlardan oluruz. Emeğinize sağlık…
YanıtlaSilHatalarımızdan ders çıkarmak güzel, hatayı yapmadan anlarsak bu daha güzel, önceki hayatlardan transfer ederek bu hayatı yaşarsak çok daha güzel ömür yaşarız. Deneyimsel Öğreti bize bunu veriyor. Alanlar bilir... Almayanlara da tavsiye edilir.Teşekkür ederiz bu güzel yazı için...
YanıtlaSilÇok etkileyiciydi. Bu eğitimden yararlanmak isterim.
YanıtlaSilgerçekten çok beğendim bu eğitimi almayı düşünmeye başladım
YanıtlaSilBu Hayat ilmi okullarda okutulmalı ve bu örnekler öğretilmeli herkese. Yaşayarak öğrenilebilse de çok yıpranabiliyor insan
YanıtlaSilBu eğitimleri ben de aldım çok faydasını gördüm sizlerede tavsiye ederim
YanıtlaSilKızım bu eğitimlere gitti faydasını da gördü gençlere tavsiye ediyorum
YanıtlaSilTanıdıklarım bu eğitimleri aldı faydalarını da gördü ben de eğitim almaya karar verdim bana da fayda verdi elinize sağlık iyi ki yazmışsınız
YanıtlaSilAllah razı olsun. Çok faydalı oldu. Bu öğrendiğimiz bilgilerle amel edebilmeyi nasip etsin Rabbim inşaallah
YanıtlaSilannem bu eğitimleri aldı bize de aldırdı tüm hocalara teşekkürler iyi ki varsınız
YanıtlaSil"İnsanın bildiği bir işte ölçüyü kaçırma şansı yoktur." Farkında olmadan günlük hayattaki ilişkilerimizde bazen dengeyi kurabiliyoruz bazende ayarı kaçırabiliyoruz. Temennim bu eğitimler ile birlikte bütün ilişkilerimizde dengeyi kurabilmek ve kıvama gelebilmek. Sevgiler.
YanıtlaSilHayat bizlere işaretler gönderir.. Biz okuruz… Okumayı reddettiğimizde ise vaka olur, izi kalır.. Görebilmek, anlayabilmek ümidiyle. Yazarın emeğine sağlık..
YanıtlaSilHer birimiz bir Dilanız…. Emeğinize sağlık çok güzel olmuş 👏👏
YanıtlaSilYaşadığımız hiçbir şey, hayatımıza giren hiç kimse boşuna değil. Karşılaştığımız her şey bir öğretmen ve bize ihtiyacımız olan dersi vermek için geliyor/yaşanıyor. İşaretleri görüp yola devam edebilmek de bize kalıyor.
YanıtlaSilHer şeyin bir ölçüsü var, bunu bilmek insanı rahatlatıyor...Teşekkürler
YanıtlaSilŞahı ne tanıdık geld iDilanla Ahmet okurken kendi gerçeğimi gördüm inşaALLAH alınması gereken dersler alınmıştır doğru davranılmış oyunlar bozulmuştur
YanıtlaSilKaleminize sağlık güzel bir makale olmuş insan Hep başkalarına ayar vermek ister deneyimsel tasarım öğretisi ise aynadakine ayar vermeyi öğretir.
YanıtlaSilHer şey bir ölçüye göre yaratılmışken, insanın bir ölçüye göre hareket etmemesi bütün dengesini bozuyor. Yasayı bildiğinde insan ne kadar da rahatlıyor.
YanıtlaSil"İnsanın bildiği bir işte ölçüyü kaçırma şansı yoktur." Ne kadar imza bir cümle olmuş. İnsanın diline pelesenk etmesi gerekiyor. Mesela terazisi olmayan bir market, kendisinde her pirinç istendiğinde kaygılanır. Mezurası olmayan bir terzi, dükkana her müşteri geldiğinde strese girer. Neden? Çünkü ölçüsü yok. Hayat da böyle değil mi? Ölçünün ne olduğunu öğren ve hayattaki keyifli yönü yakala :)
YanıtlaSilHem kendimize Hem başkalarına adil olabilmek için ölçüleri bilmek gerekir. Nereye kadar müdahale hakkım var? Nerde susmalı nerde konuşmaliyim?Neye izin vermeli neye sınır koymaliyim? Dilanin yaşadıklarını yaşamamak için ölçü bilmek gerek:)
YanıtlaSilA’dan z’ye her şeyin, laf söylemenin, yaşamanın, mutlu olmanın bir ölçüsü var. Bu ölçünün olması da çok büyük bir rahatlık aslında. Tarifler belli, kullanılacak malzeme belli, gramajı belli. Kıvamı tutturmak bize kalmış.Deneyip yanılmaya bile gerek yok.
YanıtlaSilHayatta her şeyin bi ölçüsü var ve biz bu ölçüyü ayarlamalıyız…
YanıtlaSilÖlçülü iletişim ölçülü yaşam …
Dengede olmak dileğiyle emeğinize sağlık
YanıtlaSilİnsan o dengeyi bozup ölçüyü kaçırdığın da malesef tavizleri de bitmiyor. Elinize sağlık
YanıtlaSilİnsan dengeyi bozup ölçüyü kaçırdığında malesef verdiği tavizlerde bitmiyor. Elinize sağlık
YanıtlaSil