Neşe, o gün keyifli bir sabaha “merhaba” diyerek güne başlamıştı. İşe giderken ilk durağı, metro istasyonuydu.
Bugün iş yerinde yapacaklarını planlayarak treni bekliyordu. Treni beklerken bir anda eski günler aklına düşüverdi.
Evliliğinin dili, yıllarca uğraşmasına rağmen bir türlü tercüme edilememişti. Evlilikte iletişim eksiklikleri ve doğru bir ilişki dili kurmanın ne kadar önemli olduğunu zamanla öğrendi.
Eski eşi Mehmet ile yürümeyen evlilik öyküsü...
Ne de zor günlerdi...
Kendisini yapayalnız ve biraz da incitilmiş hissediyordu…
Bu duyguları biraz buruk anımsarken, bir yandan da şükür ederken buldu kendisini. O esnada karşıdaki reklam panosu ilişti gözüne…
“Her dil tercüme edilir”
“Nasıl yani, bu ne demek olabilir?” diye geçirdi içinden. Evliliğin dilini 23 yıl uğraşmış yine de tercüme edememişti. “Bir evlilikte nasıl tatlı tatlı birbirini anlayarak güzel bir ilişki sürdürülebilir?” O zamanlar bu cevabı bulamamıştı şimdi bu panoda yazanları gülümseyerek karşıladı.
“İnsanı tercüme etmek çok da öyle kolay olmuyor” dedi kendi kendine. Çocukluk hayallerinde, ne güzel bir hayatı olacaktı. Tam da Yeşilçam filmlerindeki gibi... Evlenecek, mutlu bir yuvası olacak, boy boy çocukları olacaktı. Evlendi de. Daha 24 yaşındaydı, üniversite aşkı ile severek evlenmişti. Biraz çocuksu bir sevgiydi onunkisi. Önünü, sonunu pek düşünmemişti. “Deli dolu, gözlerine meftun oldum” dedi kendi kendisine. Biraz da yaşı geçmesinden korkuyordu. “Ya evde kalırsam!” Kız kısmı tohuma kaçarsa evlenemez korkusu vardı aileden gelen. Ailesi doğu kökenliydi. Anadolu’nun bağrında yaşayan yalanı olmayan, mahalle hayatında büyüdü Neşe. Sokakta oyun oynar, evlerinin önünde ip atlardı. Bahçede evcilikler, evin yastıklarının yerlerde eve dönüştürüldüğü güzel çocukluk anıları vardı. Babası askerdi Neşe’nin. O yüzden hep disiplin altında olmuştu. Başarısını bu disipline borçluydu. Evin en küçük kızı olmasına rağmen çalışkanlığıyla kolayca üniversiteyi kazandı. Hayatındaki her şeyi değiştiren üniversite yılları...
Herkes kendisinden yana bu dünyada.
Mehmet aynı bölümde yan sınıftan arkadaşıydı. Neşe her gün okul, yurt arasında mekik dokurken Mehmet kahve, bar arasında mekik dokumayı tercih ediyordu. “Büyük şehir, insanları kandırırlar aman kızım kimseye güvenme.” Annesinin sözü kulağında küpeydi Neşe’nin.
Neşe, Mehmet’in bir çift güzel sözüne, Allah vergisi güzel renkli gözlerine kandı. Bu öykü öyle başladığı gibi sürmedi. Yıllar geçtikçe o çocuksuluk asiliğe, hırçınlığa, kavgacılığa dönüştü Neşe’de. Anlayamıyordu bir türlü, hem Mehmet’ten nefret ediyor, hem de bir türlü ondan kopamıyordu. Kavgalar hiç durulmuyordu hayatlarında. Şimdi dönüp baktığında “nasılda onsuz yapamayacağımı zannetmişim” diye şu anına şükürler ediyordu.
İki kişilik başlayan oyun, tek kişilik bir monoloğa dönmüştü. İlişkileri yürümüyordu. Neşe, Mehmet için türlü türlü fedakarlıklar yapıyordu ama ne yapsa bir türlü yaranamıyordu Mehmet’e… "Evliliğin dilini bir türlü çözememiştim" diye ne yapacağını şaşırmıştı. Yanlış tercih yaptığını ancak başka bir kadın uğruna terk edildiğinde anlayabildi Neşe. Anlaması görmesi hiç de kolay olmamıştı. Yaşadığı bu zorluklardan sonra evlilikteki iletişim eksikliklerini anlamaya başladı.
Neşe, geçmişini düşünürken; “Yanlış kişi ile başlayan bir sürecin sonu hep hüsran, yanlış kapıdan girilen yerlerin sonu çıkmaz sokak…” diye geçirdi içinden… Evliliğin dili konusunda toplum olarak daha fazla farkındalık gerektiğini düşündü.
Hayat; biz dengede olmadığımızda yanlış kişileri tercih ederek yanılacağımızı öğretir. Biraz maliyetli, acı tecrübelerle...
Keşke evlenmeden önce evliliğin dilini öğreten birileri olsaydı. Keşke yılları daha verimli ilişkilerle dolu dolu geçseydi ve daha az hata yapan olsaydı…
“Her dili bilemem ama evliliğin dilinin tercüme edilmesine toplum olarak kesinlikle ihtiyaç var.” dedi Neşe, çevredekilerin şaşkın bakışları altında. Dışından konuştuğunu o zaman fark ederek biraz da yüzü kızararak tebessümle çevresine baktı, tren istasyondan uzaklaşırken...
Ellerinize sağlık 🌹
YanıtlaSil👏🏻🙏
Silçok faydalı bir yazı olmuş....
YanıtlaSil👏👏👏
YanıtlaSilHer kelimasi ile tekrar tekrar okunması gereken bir yazı. Yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık
YanıtlaSilÇok anlamlı bir yazı olmuş. Gerçekten her şeyin dilini bilmeye ihtiyaç var. Yazanın kalemine sağlık:)
YanıtlaSilKaleminize sağlık:)
YanıtlaSilElinize, emeğinize sağlık…
YanıtlaSilEn çok da buralarda değil mi problemlerimiz... Anlayamadığımız ve yönetemediğimiz diller ve ilişkiler... Sahi, insan dilini bilmediği bir şeyi nasıl yönetebilirdi ki?
YanıtlaSilKaleminize sağlık :)
Elinize sağlık
YanıtlaSilKelimenin anlamını bilmek ve ona göre yaşamak nasıl insanın hayatına anlamlı kılıyorum. Kalemine sağlık...
YanıtlaSilHERŞEYİN DİLİ var, öğrenebilse insan, gerçekten öğrenmek isterse öğreniyor.... kaleminize sağlık...
YanıtlaSilÇok basitmiş gibi önemsemediğimiz kelimeler oysa ne kadar önemli.
YanıtlaSilİletişim ne kadar kıymetli....
Kaleminize sağlık
Çok güzel bir yazı
YanıtlaSilKeşke insanın canı yanmadan önce öğrenebilseydi.
YanıtlaSilKeşke insanın canı yanmadan önce canının yanacağını öğrenebilseydi.
YanıtlaSilZihne soru işaretlerinin ekildiği ve sulama bekleyen bir yazı olmuş 🌟
YanıtlaSilİnsanoğlu çok karmaşık bir makine gibi, dümdüz çevrilmiyor o kelimeler de... O kadar kolay da değil. Peki çok mu zor? O da değil. Öğrenmesi güzel...
YanıtlaSilÇok anlamlı ve çok günümüzden...
YanıtlaSilİnsanların yaşadığı ama dahaca ne olduğunu bilmediği...
Yazanın emeğine sağlık☺️
Ne fena evliliği bitiriyoruz anlamıyoruz hala bu dili :(
YanıtlaSilEllerinize sağlık ☘️
YanıtlaSilAnda verilen tepkiler nasıl da tüm hayatına mal oluyor insanın. Keşke bilebilseydik..
YanıtlaSilEmeğinize sağlık☺️
YanıtlaSilAğzınıza yüreğinize sağlık Rabbım ödediğiniz bedelleri kabul etsin inşallah 🤲
YanıtlaSilHayat; biz dengede olmadığımızda yanlış kişileri tercih ederek yanılacağımızı öğretir. Acı ama gerçek… Yazanın ellerine sağlık👏🏼
YanıtlaSilElinize sağlık, toplumun şuandaki çok büyük bir sorununa parmak basmışsınız. Kelimelerin anlamını bilmek, insanı tanıyarak ilişkide olmak, huzuru getirmesi, insanı bir nebze rahatlatıyor. Öğrenmek, güzel. Ama sizin gibi bunu gösterebilmek daha da güzel..
YanıtlaSil“Öğrenmek” ne kadar kıymetliymiş acı tecrübe edilmeden önce
YanıtlaSilEllerinize sağlık❤️
YanıtlaSilEvliliğin ilişkilerin dilini herkesin öğrenmesi dileklerimle...
YanıtlaSil"keşke evlenmeden önce evliliğin dilini öğreten birileri olsaydı" hayat bize öğretmeye çalışıyor da çoğu zaman biz görmezden geliyoruz belkide...sonra da acı çekerek olgunlasiyoruz...emeğinize sağlık güzel bir yazı olmuş,okuyucuyu etkileyen:)
YanıtlaSilDilini bilmediğimiz bir sürü ilişkinin tam ortasındayız. Bı de bilmediğimizi biliversek...
YanıtlaSilRabbim ilim öğrenmeyi ilmimizle amel etmeyi nasip etsin inşallah
YanıtlaSilRabbim ilim öğrenmeyi ilmimizle amel etmeyi nasip etsin İnşallah
YanıtlaSilİnsan dilini bilmediği bir ülkeye gittiğinde önce bir kaç kelimde de olsa öğrenmeye çalışıyor. Fakat evlilik gibi bir şeyin dilinin olduğunu, farklı bir dilinin olduğunu belki de kestiremiyor. Dolayısıyla her iki taraf da kendi dilini konuştuğunda bir anlaşma olamıyor.
YanıtlaSilHayattaki herşeyin dilini bilmek gerçekten önemli.Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilCanımız yanmadan her şeyin dilini öğrenebilseydik 😊
YanıtlaSilEvliliğin dilini biliyor olmak,hele ki evlenmeden önce:) ne büyük nimet...emeğinize sağlık 💐
YanıtlaSilBaşı süslü olan şeylerin zararlı olduğunu başta görebilsek keşke....
YanıtlaSil"Evliliğin dilinin tercüme edilmesine toplum olarak kesinlikle ihtiyaç var" nokta atışı bir tespit olmuş 😊 emeğinize yüreğinize sağlık...
YanıtlaSilSahi etrafımızdaki insanlarla aynı dili konuşmamıza rağmen neden bazılarıyla anlaşamıyoruz? Böyle düşününce traji komik geliyor... Mesele aynı dili konuşmak değilmiş. Mesele gerçekten ilişkide, iletişimde ustalıkmış. 😊
YanıtlaSilNe demiş Neşet Ertaş "Tatlı dile güler yüze doyulur mu, doyulur mu?" 😊 Söylendiği dinlenebilen, yazdığı okunabilen kısacası dili anlaşılabilen ve doyulamayan insanlardan olmak dileğiyle 😊
YanıtlaSilAnlaşılmak iyileştirir insanı. Gerçekten anlasak ve anlaşılsak ne güzel olur. Emeğinize sağlık harika bir yazı
YanıtlaSilEvlilikten ne çok insanın canı yandı ne çok insan tövbe etti pişmanlar oldu. Oysa ki birbirini anlamak, "hangi dili konuşuyor şuan da karşımda ki" dememek çok basit. Ama insan o basiti görmekte zorlanıyor, kaçıyor.
YanıtlaSilAh be Mehmet ah be Neşe !!! Hikayeniz o kadar tanıdık geliyor ki. Sizin de benim de etrafımdakilerin de tekrar tekrar bunları yaşamaması için hakikaten öğrenmemiz gereken çok şey var Deneyimsel Öğreti'den ...
YanıtlaSilelinize saglik cok yararli ve basarili bir yazi
YanıtlaSilkaleminize saglik
YanıtlaSilcok guzel bir yazi olmus
YanıtlaSilthank u
YanıtlaSil👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻
YanıtlaSil👏👏👏
YanıtlaSilKendi ana dilimizi konuşmak gibi değil aslında hayat dili yaşam dili her insanın kendine göre dili davranış boyutu var bağlılık ve bağımlılık arasında verdiğimi sınavlar var en güzelini en iyisini dilerken yaşadığımız kocaman eksiklikler burukluklar ve niceleri var vazgeçebilmek vazgeçilmez olmak herşey bize armağan biz ne kadarını kullanabiliyoruz biz hayata hangi dilde cevap veriyoruz veya o bize hangi dilde konuşuyor biz anlıyor muyuz ? Teşekkürler kalemize emeğinize elinize sağlık
YanıtlaSilAslında evlilik öncesi, etrafımızda daha önce tecrübe edenler, bu dili anlatmaya çalışıyor ancak bizler o ana kapılıp, pek dinlemiyoruz.. güzel bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilBunları daha genç yaşlarımda bilebilseydim nasıl olurdu? Yaşadığım her şeye şükürler olsun. Sınavlarımızı büyütmeden, oyuna girmeden anda ve bundan sonrasında öğrendiklerimizle daha mutlu daha başarılı olabileceğimize inanıyorum. Ne güzel yazmışsınız. Teşekkürler.
YanıtlaSilHayat aslinda sandigimiz kadar zor degil.
YanıtlaSilSadece kelimelerin ve davranislarin ne anlama geldigini iyi analiz etmeliyiz.
Hak edene hak ettigi degeri de verirsek surprizlerle karsilasmayiz.
Kişiye ve duruma uygun dili konuşabilmek için ne çok dil bilmek gerekiyor. Aile bunun için çok önemli. Temel orada atılıyor çünkü. Sonradan bu dile kelimeler ekliyoruz çoğunlukla. Bir dili baştan öğrenmek çok kolay değil. Belki hayattaki kırılma noktaları ve usta bir öğretici buna vesile olabilir.
YanıtlaSilEvlilik müessesi gerçekten aynı dili konuşan, anlayan veya birbirlerine tercüman olan çiftlerin kurması gereken bir yapı. Çünkü bir ömrü beraber geçireceğimiz eşimizle mutlu olabilmemiz açısından çok önemli.
YanıtlaSilBarış Manço’nun çok sevdiğim bir deyimi vardır; İnsanın ilk öğrenmesi gereken dil; tatlı dildir. Her ne kadar her zaman tatlı dil ile konuşmamız gerekse de bence vurgulanması gereken iletişimin temel seviyede sağlanabileceği bir yaklaşım sergilemektir. Bu yazı ile de bir kez daha test ettik, onayladık 😊 Emeğinize sağlık 🙏🏻
YanıtlaSilVar mı gerçekten evliliğin bir dili?Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilÖnemli olan hangi dilden hangi frekanstan konuştuğumuz ne kadar empati yaptığımız dil dediğimiz sadece dudaklarımızdan dökülenler mi yoksa kalbimizden geçenleri karşıya yansıttıklarımız mı ? Bazen çok basit bir konuda ifade edebileceklerimizi karşı taraf aynı frekansta olmadığı için anlaşılabilmeyi çok zor kılar burada karşımızdakini önce iyi anlayıp onun ne istediğini onun hangi düşünce yapısında olduğunu anlamamız ve iletişime bu şekilde geçmemiz gerekebilir. Hepimizin farklı diller konuşup farklı dilleri anlayabilmesi dileği ile yazarımızın emeğine sağlık.
YanıtlaSilHayat bize
YanıtlaSilBazen acı tecrübeler öğretir oyüzden
Tercihlerimizi yanlış yapabiliyoruz iletişim kurmak ve iyi bir analizci olmak gerekir herkese hakettiği değerden fazlasını vermemek gerek PINAR IRMAK
Hizli baslayan tüm ilişkiler insana gerçekten zarar veriyor. İnsan kendini bilince o insanı da neden seçtiğini biliyor.
YanıtlaSilBu anlamda herkes kim kimdir ? Ve İlişkilerde Ustalık eğitimi almali. Teşekkür ederiz.
Emeğinize sağlık 🌸
YanıtlaSilEmeginize sağlık güzel yazi olmuş
YanıtlaSilBütün yazı çok aydınlatıcı ama en sondaki iki kelime herşeyin özeti gibi; SON ÇAĞRI.
YanıtlaSilİşte Deneyimsel Tasarım Öğretisi bu noktada iz ve işaretlerin dilini öğretiyor insana, hayatına geçirenler için büyük konfor.
YanıtlaSilKız kısmı tohuma kaçarsa... stilinize bayıldım. Belki de acılarımız pişmanlıklarımız keşkelerimiz olmasa Hiçbirimiz burada olmayacaktık birbirimizi tanımayacaktık. İyi ki onları bu dünyada fark ettik Tövbe ettik ve amacımızı hatırladık. Keşkelerimizin yerini Çok şükürler aldı
YanıtlaSilİnsan neyin dilini bilmiyorsa orada çok zorlanır.Hayatın dilini öğrenenlerden oluruz inşALLAH...
YanıtlaSilDoğru kapıdan girebilmek ne kadar önemli. Orası doğru olunca tüm öykü ona göre dizayn oluyor. Sadece ilişkilerde değil hayatın her alanında doğru kapının ne olduğunu bulabilmek gerekir. İyi ki böyle güzel kalemler var. İnsanın farkındalığını arttırıyor. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilKeşke ilk söylenenler ilk söylediklerinde anlaşılabilmesi değil mi?oysa ki ne kadar uyarı almıştır Neşe evlenmeden önce... Kararlarimizi verirken daha çok bilinç açıklığına ihtiyacımız var...Her anlamda...
YanıtlaSilİnsan iletişimde ve hayatın her alanında doğru kapıdan girebilmeli.
YanıtlaSilBunu nasıl yaparız ne güzel anlatılmış..
Hayatın dilini bilmeden doğaçlama yaşamaya çalıştıkça duvara toslamak işin normellerinden... Ama bilirsen kazasız belasız halletme ihtimali de var
YanıtlaSilİşde tam da bundan dolayı deneyimsel tasarım öğretisi eğitimlerini her gencin alması çok faydalı olur.herkese temas etmesi dileğiyle...
YanıtlaSil