Ahmet, o gün sonbaharın bitişine denk gelen bir kasım sabahına uyandı. Bir yandan elinde mis gibi kokan taze kahvesi, yudumluyordu. Bir yandan da sevdiği bilim kurgu kitabını okumaya kaldığı yerden devam ediyordu. “Kasım ayında dışarda yağmur, elimde kitap tam sosyal medyada paylaşılan fotoğraflardaki gibiyim.” diye geçirdi içinden, gülerek…
Odada gözlerini gezdirirken küserek kenara atılmış gibi duran gitarına baktı. Yine sinirlenmişti işte! Neden bir türlü akordunu yapamadığını anlamıyordu. Oysa yıllardır gitar çalıyor ve neredeyse ders verecek kadar bu konuda deneyimliydi. Ama bir türlü istediği ayarı yapamamış istediği ses tonunu çıkaramamıştı.
İnsanın elinin bir ayarı olmalıydı. Hatta dilinin, gözünün, sözlerinin, davranışlarının, duygularının …
Kısacası insanın hayatında bir ayar, bir ölçü olmalıydı. Tıpkı gitarda olduğu gibi...
Ahmet, bunları düşünürken zihninde bazı anılar canlandı. İnsanların kendisine sık sık söylediği cümleler kulaklarında yankılandı.
“Oğlum Ahmet ne ayarsızsın yaaa…”
“Evladım bak her cümle her yerde söylenmez. Biraz ölçün olsun!”
“Ayarsızsın be kanka kabul et! Söylediğin sözlerin ne kadar ağır olduğunun farkında değilsin!!”
"Ne demek ne var ki bunda! Hiç mi bakmadın o lafı duyunca karşındakinin suratı ne hale geldi, görmedin mi?"
“Neden çoğu insan benim hakkımda böyle söylüyor” diye uzun uzun düşündü... Arkadaşlarının, ailesinin kurduğu bu cümlelerde yaşanan olayları hatırladı. Hakikaten kendisinin ölçüyü kaçırdığı zamanlardı. Ya çok sinirleniyor ya çok seviniyor ya da nerdeyse hiç tepki vermiyordu. Yani bir ayarsızlık, ölçüsüzlük vardı Ahmet’in tepkilerinde. Peki bunun ayarı ne olabilir? Bir şeyin fazla ya da az olduğunu insan nereden anlar? Bunun bir ölçüsü var mıdır?
“Olmalı” diye düşündü. Her şeyin bir ölçüsü olmalı. Yoksa insan, rüzgarda savrulan yaprak gibi olur. Bir o yana bir bu yana savrulur durur. Ya da kendisi gibi vereceği tepkilerinde ölçüyü kaçırır ve dengeyi şaşırır. Bir ömür ayarsızlığının sonuçlarını yaşamak zorunda kalır.
Oysa ki hayat böyle savrulmayacak kadar kıymetli ve sanıldığının aksine çok da uzun değildi. Üstelik çoğu zaman ayarsızlığın sonucu da kaldırması güç oluyordu. Günlerce ölçüsüz tepkilerinin sonuçlarını düzeltmeye çalıştığı zamanlar olmuştu.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; hayatta her şeyin bir ölçüsü, bir kıvamı vardır.
İnsan, ölçüyü bilince nerede ne söylenmesi gerektiğini bilir. Söylediği sözün nerelere kadar gideceğini tahmin edebilir. Düşünülmeden sinirle söylenen sözlerle kalp kırabileceğini, o sözlerin insanları üzebileceğini bilir. İnsan doğru ayarı, kıvamı bilince; bir ilişkide yaşadığı sorun karşısında o anda ilk aklına geleni söylemez. Verilmesi gereken tepki neyse, söylenmesi gereken söz neyse onu söylemeye çalışır. Tıpkı gitar çalarken, hangi şarkı için hangi ayarın yapılmasını bilmek gibi… Gitarın doğru akordunu bulduğunda yani bir ayarı olduğunda; gitardan çıkan sesler dinleyenlerin kulağını tırmalamaz. Dinleyenlerin kulaklarında hoş bir melodi, akıllarında ise güzel bir anı olur. Ayarı olan, ölçüsü olan insan da böyledir. Onunla muhabbet etmek, ilişki kurmak insanın damağında hoş bir tat bırakır.
Peki insan doğru ayarı, doğru ölçüyü nasıl bulur? Zaman zaman ölçüyü kaçırıp bozduğu ilişkilerini nasıl toparlar?...
Deneyimsel Tasarım Öğretisi eğitimlerinde; olması gereken dengeden ve ölçülerden bahsedilir. İnsanın ölçüsü ne olmalıdır? İnsan nasıl dengeye gelir? Doğru kıvam nasıl olmalıdır?... Gibi soruların cevaplarını da verir…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi; İnsanın Gerçek Amacını Amaç Edinmiştir…
İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir: Mutlu olmak ve başarılı olmak. Deneyimsel Tasarım Öğretisi de, insanın amacını amaç edinmiştir. Sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. Bu sebeple, insanın bugün ne olduğuyla değil, dününe göre bugün nerede olduğuyla ilgilenir. Kişinin ihtiyacına bakar ve ona göre stratejiler üretir.
''Hayatta hiç bir zaman keşfedilmeyecek tek şey vardır: Daha iyisi...
Çünkü her zaman yaptıklarımızdan daha iyisi olacaktır...''
Keşke yazılanlar gerçek hayatta uygulanabilse kalp kıtıklıkları olmasa…
YanıtlaSilBu yazi ve hikaye beni cok derinden etkiledi. sanki benim yasamimdan alintilanmis gibi. Tebrik ederim, beni bir uduma inandirdiniz.
Silİnsan beklentisi olunca öfkelenmeden durması çok zor. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilAslında insan kendi yapıp ettiklerinin sonucudur. Herşey bizde başlayıp bizde bitiyor. Karşımızdakiler bizim koyduğumuz sınırlara ve ölçüye göre şekilleniyor diye düşünüyorum.
Silinsanın dengesini koruması nerde ne söyleyeceğini yapacağını kendine hakim olması bilmesi mizan olmasını sağlar. bu günümüz bu problemini değindiğiniz için teşekkür ederiz. ellerinize sağlık
YanıtlaSilZehirle panzehiri ayıran şey doz ve denge... Kaleme alanların eline sağlık
YanıtlaSilherşey çok basit denge...
YanıtlaSilİnsan doğru ayarı, kıvamı bilince; bir ilişkide yaşadığı sorun karşısında o anda ilk aklına geleni söylemez. Verilmesi gereken tepki neyse, söylenmesi gereken söz neyse onu söylemeye çalışır. Bu açıklama bile insana çok şey anlatıyor teşekkür ediyorum ellerinize yüreğinize sağlık
YanıtlaSilKaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilFırının ayarı kadar kendi ayarimi onemsedigimde o gün kendimi mutlu hissediyorum. Ne cıvık, ne de katı... :)
YanıtlaSilİnsan hep karşısındakinde arıyor ölçüyü, ayarı
YanıtlaSilİnşaallah kendimizde arar buluruz👏🏻👏🏻
Elinize sağlık, böyle konulara parmak bastığınız için...
YanıtlaSilElinize saglik. Insanin kendisine hakikaten ayar veren egitimler :)
YanıtlaSilHerkese tavsiye ederim :)
Herşeyin her yerde herkese söylemeyeceğini bilmek gerekiyor... İnsanların çoğu patavatsız olmakla dobra olmayı! doğru söylemeyi! birbirine karıştırıyor...
YanıtlaSilDüşünmeden söylenen sözler, yapılan davranışlar... Öncesinde neyi ustalaştırdıysak o aslında. Bu yüzden değil midir farkına bile varmaması karşındaki bundan kırılırken? Tekrar başa dönüp bir ayar yapmak lazım :) Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilÇevremizdekilerin bizde gördüğünü nasıl da göremeyiz bazen kendimizde.. İnatla devam ederiz savrulan yaprak gibi, gelişigüzel.. Hepimizinde bir yerlerinde bozulan ayarlar yok mu?
YanıtlaSilTüm kâinatta olduğu gibi insanın da davranışlarının, yaşam stilinin bir ölçüsü ve kıvamı olmalı. Yazanın kalemine sağlık Ne güzel de anlatmış:)
YanıtlaSilYazanın eline, kalemine sağlık…
YanıtlaSil"Mesele dengeye gelebiliyor muyuz?" Ne güzel bir yazı olmuş emeğinize saglik
YanıtlaSilKaleminize sağlık çok güzel ifade edilmiş. Hayatta herşeyin ölçüsü, kıvamı vardır.
YanıtlaSilİnsanı kendine getiren yazılar...
YanıtlaSilEllerinize sağlık ne güzel bir yazı olmuş, ne güzel bir konuya değinmişsiniz. 😊
YanıtlaSil"İnsanın ayarı" üzerinde uzun uzun düşünüp kararlar alınması ve tabi uygulanması gereken bir konu. İki kelime ama tüm hayatı etkiliyor.
YanıtlaSilKeşke insana ayar çekmek gitar akordu kadar kolay olsa 😃
YanıtlaSilAyarına getirmek gerek gitarı, insanı, bakışı, sözü kısacası tüm hayatı, düzeni...
YanıtlaSilKeşke fabrika ayarlarını bozmadan yaşayabilseydik şu hayatı kaleminize sağlık
YanıtlaSilBir ortama, iletişime girdiğimizde sesimizin tonu, seçtiğimiz kelimeler ve niyetimiz aynı anda karşımızdakinin de kendi akordunu/ ayarını yapması için bir referans verir. Farkındalık için teşekkürler.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı🍀
YanıtlaSilAyar, kıvam, denge adının ne olduğu çok önemli değil ama kendisi çok önemli... Ayarlı dengeli yaşamlara ulaşabilmek duası ile:))
YanıtlaSilHayatımızın her anında ihtiyacımız olan şey ne biraz eksik ne biraz fazla ... Kıvamını tutturma gayretinde olalım İnşALLAH :)
YanıtlaSilKaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilKaleminize sağlık ne güzel yazmışsınız
YanıtlaSilElinize ssğlık
YanıtlaSilSüt köpüğü gibi derlerdi eskiler... kabarır devamı gelmez dilinde onun kalbinde bişey yok... sahi kalbinde bir ayarsızlık yoksa dili dışa vurur mu insanın ya da dilindeki ayarsızlık gün gelip kalbini etkisi altına almaz mı? Kalpte dilde yaşamda her alanda doğru ayarı bulabilmek dileğiyle... Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilDoğru ayarı bulmak dileğiyle...
YanıtlaSilKalemize sağlık ☺️
Emeklerinize sağlık
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilKıvam, ayar… ne kadarda önemli kavramlar. Hayattaki her şeyin bir ayarı ölçüsü var. Ne fazla ne eksik… umarım bizlerde hayatımızda ayarı kıvamı tutturanlardan oluruz…
YanıtlaSilAynısını yaşamadan önce keşke tedbir almayı öğrenebilmek
YanıtlaSilİnsan kendine ayar vermek konusunda ne kadar çabalarsa çabalasın bazı genetik veya çevresel faktörlerin etkisinden tam olarak kendisini arındıramadığı için istediği kıvama ulaşamayacaktır. Yazarında dediği gibi hep daha iyisi vardır ve insan hep bunun için çabalamaya devam eder. Ama bu insan boşa çabalar anlamına gelmesin. İnsan bazen bu ayarlamalarda kendini bulur, böylelikle hayattan lezzet almaya başlar. Mesela kimisi eti az pişmiş sever kimisi tam pişmiş sever. Bu durumda pişirme ayarının en mükemmeli de birçok faktörler etkinlenmiş olacaktır. Tıpkı insan yaşamında olduğu gibi...
YanıtlaSilDeneyimsel tasarım öğretisi eğitimlerinde denge ve kıvamla tanıştım. İyi ki de tanıştım. Meğer ne çok önemliymiş ayarlı olmak, denge de olmak.
YanıtlaSilTeşekkürler hem eğitimleriniz hemde bu yazılarınız için. Her biri bizi dengeye getirmeye ve ayar çekmeye çok yardımcı 😀🙂
YanıtlaSilAyar isimli bir şarkı vardı okurken dilime takıldı..
YanıtlaSilSonra şarkının sözlerini düşünce onun bile ayarsız olduğunu gördüm. 😀 hepimizin gerçekte ayarın ne olduğunu anlayabilmemiz dileğiyle...
Tebrikler güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilBen çok etkilendim. Hayatta kurduğum ilişkilerde aynen böyle olmak istiyorum.
YanıtlaSilgerçekten çok faydalı oldu bende kim kimdir eğitimi almayı düşünüyorum
YanıtlaSilHayatın matematiğini ve yaşanmışlıklardan elde edilen deneyimlerin aktarılması adına faydalı bir anlatım. Teşekkürler
YanıtlaSilKaleminize sağlık…
YanıtlaSilBu eğitimleri ben de aldım faydasını gördüm Herkese tavsiye ederim
YanıtlaSilDilinin ve elinin ayarı olmayan insanları kıvamsız hamura benzetiyorum.iyi yoğrulmamış kıvam almamış hamuru tandıra yapıştırınca direk ateşin üzerine akıp yanıyorsa ayarı olmayan el ve kıvam almamış dilde aynı şekilde kor ateşte yanmaya mahkumdur bilmem anlatabildimmi
YanıtlaSilEvet evet, hiç tandır görmediğim halde betimlemenizle canlandırabildim.tesekkurler
Silannem bu eğitimleri aldı bize de aldırdı iyi eğitime gitmişsin annem tüm hocalara teşekkürler
YanıtlaSilAyarı kıvamı ölçüsü olmayan insanlar tıpkı akortsuz gitar gibi dangır sungur ses çıkartırlar
YanıtlaSilDüşünmeden attığımız her adım ve söylediğimiz her sözde ayarımız kaçıyor. Kıvamsız bir hale gelip farkında olmadan başkalarına üzüntü ve dert edindirdiğimiz günlerin hiçbir zaman olmamasını dilerim. Kimse lapa pilav yemek istemez :)
YanıtlaSilHer insanın lisanı, dili hayatı algılayış şekli farklıdır. Deneyimsel tasarım öğretisi bize der ki önce bekle ve farket. Ve nerede aşırılık varsa eğer orada mutsuzluk kaçınılmazdır.
YanıtlaSilSon derece akıcı ve açıklayıcı bir yaklaşım ile anlatılmış kalibrasyon konusu.. Emeğinize sağlık..
YanıtlaSilayarı kaçırdığımız her sözün her davranışın sonu hep pişmanlık değil mi zaten? kalp kırdıktan sonra toparlaması ne kadar zor. iliskilerimizi yönetirken daha fazla empati ve özveriye ihtiyaç var.
YanıtlaSilElinize sağlık böyle konulara parmak bastınız için . Teşekkür ederim
YanıtlaSilEllerıze sağlık böyle konulara parmak bastınız için teşekkür ederim
YanıtlaSilEler Rize sağlık böyle konulara parmak bastınız için teşekkür ederim
YanıtlaSilTeşekkür ederim
YanıtlaSilHayat bazen dengede kalma savaşıdır .
YanıtlaSilİnsalarımız çoğu nerede nasıl konuşacağını bilemez bunu dobra olarak açık sözlülük olarak zanneder keşke her doğru söylene bilinse o yüzden dilimizin bir ayarı olmalı hayat bir yol hepimizin yolu engebeli direksiyonumuzu iki elimizin arasında ne kadar sağlam olursak asla savrulmayız ne kadar isteklerimiz doğrularımızı bilirsek zarar vermeden kendimize başkalarına doğru ilerleriz kararlarımız fikirlerimiz ve davranışlarımız net olmalı burda yeterince bilgi ve birikime duruşa sahip olmak gerekir .
Kaleminize sağlık ...
YanıtlaSilNerede aşırılaşırsak orada sorun yaşamaya başlıyoruz aslında farkında olmadan. Zaman zaman bunu yapmamız gerekse bile, yeri geldiğinde kendimizi geri çekebilmeyi veya çok arka plandaysak da daha aktif olmayı yani dengede olmayı başarma meziyetini gösterebilmemiz gerekir ki başarılı olabilelim.
YanıtlaSilS. Kainatta denge içerisinde değilmidir yüreğinize sağlık
YanıtlaSilİyi ki hayatta her şeyin bir ölçüsü var...Elinize sağlık.
YanıtlaSilInsanın kendi aşırılıklarına şahit olup kendine ayar vermeye çalışması güzel bir şey. Ya sen tatlı tatlı ayar verirsin hayatına ya hayat canını acıtarak ayar verir sana.
YanıtlaSilDenge hayatın en önemli ölçüsü. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilGerçekten de sohbetine doyum olmayan, ne kadar zaman geçirilse de "biraz daha kalsaydın" dediğimiz, gittiğinde özlemeye başladığımız kişilerin bir ölçüsü var. Onlar her yerde her şeyi söylemeyen, kendinden çok karşısındakinin ihtiyacını görmeye çalışan, samimi kişiler. İyi ki varlar ve çok çok azlar. Umuyorum ki biz de o insanlar oluruz. Görüldüğünde insanın gönlünü ferahlatan kişilerden olabilmek dileğiyle :)) Tıpkı bu yazının kalbimde oluşturduğu ferahlık gibi...
YanıtlaSilAyarı kaçan her şeyde olduğu gibi ilişkilerde de tadı kaçırıyor. İnsan hep bir uçtan bir uca dağılıp gidiyor, oysa dengede olduğunda dengeli, kıvamı tutturuyor.
YanıtlaSil